29 Aralık 2017 Cuma

Gürkan Güneser

Başarı hikayeleri, Edirne'nin sorunları ve çözüm önerileri.


Gürkan Güneser: Şu çok önemli, yaşamın her alanında ne yapacağınızı planlarsanız, kurumsallaşırsanız ve kendinizi güncellerseniz başarı kendiliğinden gelir.
Edirne turizm şehri ama bir turizm haritası bile yok. Bunu dernek olarak siz yapmışsınız. Çok da iyi olmuş. Neden bunu Edirne Valilik gibi, Edirne Belediyesi gibi turizm müdürlüğü olan kurumlar yapmıyor?


ü  Kısaca kendinizden bahseder misiniz?

Gürkan Güneser: Çoban Mehmet’in oğluyum. Edirne doğumluyum. Askerlik hayatımın dışında, üniversite hayatım dâhil Edirnede geçti. Edirne her yönü ile yaşanacak bir şehir. Sakinliği ile asayişi ile ulaşımı ile tarihi eserleri ile ideal bir şehir. Türkiyede kaç tane şehirde bir yerden başka bir yere en fazla 10 dakikada ulaşabiliyorsunuz, denize gidelim dediğinizde bir saatte deniz kenarında olabiliyorsunuz, yeşil alan aradığınızda, Söğütlük, Sarayiçi elinizin altında. Bunlar büyük nimetler. Yanılmıyorsam geçenlerde bir gazeteci yazmıştı. Sabah kahvaltısını Edirnede yaptıktan sonra öğle yemeğini Bulgaristan’da, akşam yemeğini Yunanistanda yiyip döndük” diye. Edirne’nin çok avantajları var ama bunun yanı sıra dezavantajları da var. Bu dezavantajları özellikle ticaret ile uğraşanlar için var. Bizim Edirne olarak genişleme büyüme imkânımız yok. Biz Edirne ili olarak sadece İstanbul istikametine doğru büyüyebiliyoruz. Ticarette bir kısıtlılık var ancak biz Trakyadaki bütün il ve ilçelere iş yapıyoruz. Kısaca çalışacağım diyene iş var. Biz Edirne insanı biraz rahatızdır. Bu Balkan ülkesi insanı olmanın getirdiği rahatlıktan kaynaklanıyor. Yunanistan, Bulgaristan veya Makedonyaya gittiğimizde de bu rahatlığı görebiliyoruz.  Şu çok önemli, yaşamın her alanında ne yapacağınızı planlarsanız başarısız olmanıza imkân yok. Başarı kriterlerine erişmiş kime sorsanız, Çok çalıştım, dürüst oldum diyor. Tamam, o doğru ama bir yere kadar.  Önce bir kurumsallaşacaksın, kendine ne gerektiğini tespit edeceksin, sistemi belirleyeceksin, belli standartlara uyacaksın. Ondan sonra büyümemene imkân yok. Örneğin Batı Makina ve Kazan San. Tic. Ltd. Şti. 1974 yılında kurulmuş. İki kurucu ortağım vardı. Ben 1984 yılında katıldım. Kalorifer kazanı imalatı yapıyorlardı. Sadece kalorifer kazanı imalatı yapsaydım ayakta duramazdım. İmalatın yanında tesisat işlerinde kullanılacak bütün malzemelerin satışına da yönlendik. Bölgeye doğalgaz geldi, malzemesi ile işçiliği ile bütün yetki belgelerine sahip olacak şekilde dört dörtlük, hem endüstriyeli, hem bireyseli, hem sanayi tipi ile doğal gaz işine de yönlendirdik kendimizi. Sonra o da yetmez dedik mekanik tesisat işine yönlendik. Ben makine mühendisiyim ama şirket bünyesine bir makina, bir endüstri mühendisi, bir bilgisayar programcısı, bir elektrik teknisyeni gibi elemanlar istihdam ederek onlarla birlikle çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu saydıklarım usta ve kalfa çalışanlarımızın dışında kişiler. Örneğin Havsa veya Çorluda hastane yapılıyor. Bunun ne kadar mekanik tesisatı var ise, havalandırma, temiz pis su tesisatı, güneş enerjisi, yangın tesisatı, havalandırması, iklimlendirme klima tesisatı, doğal gaz tesisatı, kalorifer tesisatı gibi bütün mekanik tesisat işlerini yapıyoruz.  Bu nedir kendini çağa adapta etmektir. Yoksa ben sadece kalorifer kazanı imalatı yapıyorum dersen senede Trakya bazında 10 tane yaparsın beklersin. Yarın öbür gün o işlerde çıkmayacak. İstihdam da yaratamazsın iş te üretemezsin.  İyi plan yapmak, gerektiği kadar, eleman ile çalışmak çok önemli. Yeri geliyor 10 kişi ile çalışıyoruz, yeri geliyor 60 kişi ile çalışıyoruz.

ü  Turizm açısından, sanayi açısından, ekonomik açıdan kısa ve özetle her açıdan Edirnede yaşam şartlarının daha iyi olması için neler yapılabilir?
ü   
Gürkan Güneser: Dünyada Floransa’dan sonra en çok tarihi esere sahip ikinci il Edirne. Edirne’mizin bir tarihi dokusu var. Kaleiçi semti çok müstesna bir yer. Buranın çok ayrı ele alınıp farklı bir proje ile değerlendirilmesi lazım. Yiyeceklerimiz de çok farklı. Bir ciğerimiz var, bir köftemiz var bunların lezzetlerini başka hiçbir yerde bulamıyorsun. Makedonyadan tutun Tekirdağa kadar bu bölgenin köftesini başka hiçbir yerde bulamazsınız. Dünyada ki en güzel şehirler içinden nehir akan şehirlerdir. Budapeştesi de böyledir, St. Petersburgu da böyledir, Parisi de böyledir, Filibe’si de böyledir. İçinden nehir akan şehirlerin İyi değerlendirilmesi önemlidir.  Bizde ki Meriç nehri Filibede de akıyor. Filibede köprüden baktığınızda altında yüzen balıkları görebiliyorsunuz. Bizde Meriç köprüsünden baktığınızda bulanık pis sudan başka hiçbir şey göremiyorsunuz. Bulgaristan önce Meriç nehrinin kanalını değiştirmiş, altını temizlemiş, komple beton atmış, kenarına duvar örmüş, ama bizimki gibi yüksek ve güzelliği kapatacak şekilde değil. Sonra tekrar suyu ve nehri hem doğaya hem de şehre kazandırmış. Balkan Su Olimpiyatları orada yapılıyor. Su tertemiz akıyor. Edirne Turizm şehri, Edirnenin bir turizm haritası bile yok. Yeterli sayıda rehberi yok. Her araç her yere giriyor. Hiçbir denetim mekanizması yok. Turizmde gelişmiş başka şehirlere gidin bakalım bu böyle mi?

ü  Edirne Bütünşehir olacak. Bunun Edirne’ye ne gibi getirileri olacak?

Gürkan Güneser: Ben buna karşıyım. Bu algı yaratıp kavram kargaşası yaratmaktan başka bir şey değil. Bir ülkede şehirler; Normal Şehir, Büyükşehir ve Bütünşehir şeklinde sınıflara ayrılır. Hem Büyükşehir hem de Bütünşehir olmaz. Bunlar çok farklı kavramlar.
Örnekle anlatayım. Bir zamanlar Edirnede Anadolu Lisesi vardı. Buradan mezun olan arkadaşlar şakır şakır İngilizce konuşur giremeyecekleri üniversite olmazdı. Şimdi bütün liseler Anadolu Lisesi oldu. Bütün okulları Anadolu Lisesi yapmakla eğitimin kalitesi mi yükseldi? Hayır! Okulun sıfatı değişti, eğitimin kalitesi düştü. Şimdi illeri şehirlerin sıfatlarını değiştiriyorlar. Bir ili büyükşehir yapmakla onun refahını mı arttıracaksın? Sorunlarını mı çözeceksin? Hiç inanmıyorum, öyle bir şey olacağını da sanmıyorum. Bütçeden gelen pay artacak. Para bir yerde toplanacak. Ama muhtara gelen pay azalacak, ilçe belediye başkanlarına gelen pay azalacak. Bir yerde toplanması ne kadar iyi olacak. Zamanla Valilikler kalmayabilir, valilerin işlerini belediye başkanları yapabilir ve İl Genel Meclisleri zaten tamamen kaldırılacak. Bölge Valilikleri getirilir. Zamanla yavaş yavaş eyalet sistemi gelir. Bütünşehir belediye sınırları, il mülki sınırları, ilçe belediye sınırları da ilçenin mülki sınırları olacak. Emlak vergisi oranları yüzde yüz artmış olacak. Vergilendirmeler gerçek usule göre yapılacak. Kısacası bütünşehir olmanın en büyük yükümlülüğü vatandaşa kalacak.  Burada her şeyi birkaç kişinin inisiyatifine bırakacaksın.

ü  Edirne’nin daha ileriye gitmesi, gelişmesi için neler yapılabilir?


Gürkan Güneser: Edirne’nin daha farklı bir şehir olması için kurumların bir araya gelmesi lazım. Üniversitenin şehir ile bütünleşmesi lazım. Burada öğrencilerin alışveriş yapması ve yemek yemesi gibi konuları kast etmiyorum. Ticaret odalarının protokol müdürlüğünün dışına çıkıp biraz daha esnafla iç içe olması lazım. Edirnede Vali, Belediye Başkanı, Ticaret Odası Başkanı ve Yönetim Kurulu, Ticaret Borsası Başkanlığı ve Meclis Başkanlığı gibi kurumlar bir araya gelip çok ciddi tartışmalar yapmalı. Bu şehirde yaşıyorsa, bu şehirde bir sivil toplum örgütüne seçilip görev aldı ise, bu şehre bir şeyler vermelidir.  Türkiyede Gaziantep, Kayseri, Denizli gibi şehirler seviyelerini yükseltip bir yerlere geldi ise bir araya gelip konuşarak, tartışarak üreterek Bir yerlere geldi. Örneğin geçmiş yıllarda Edirne’de bir Lalapaşa Çimento Fabrikası satıldı. Ticaret Odası sermayesi olan kişileri bir araya getirtip onu aldırmalıydı. Ki Edirne’de o fabrikayı alabilecek kapasitede insanlar vardı. Örneğin Modavizyon Edirne’ye ikinci fabrikasını kuracaktı. Yok, şunu istiyoruz, yok bunu istiyoruz gibi küçük şeylerle yatırımcının yeni yatırımlarını Edirnede yapmasını engellediler.