22 Haziran 2018 Cuma

Türkiye’nin istiklali ve istikbali için Milletvekilliğinde MHP’ye Cumhurbaşkanlığında Tayyip Erdoğan’a “EVET”diyerek oyumu kullanacağım. Neden mi?

Türkiye’nin istiklali ve istikbali için Milletvekilliğinde MHP’ye Cumhurbaşkanlığında Tayyip Erdoğan’a “EVET”diyerek oyumu kullanacağım. Neden mi?


Ben Türk Milliyetçisiyim. Türk Milliyetçiliği kesinlikle bir partini veya kurumun tekelinde tutulacak kadar küçük kavram değildir. Türk Milliyetçileri vatan, millet ve bayrak için canını vermeye hazır insanlardır. Bir Türkün üzüntüsü ile üzülüyorsak, sevinci ile seviniyorsak, havada uçan kendi uçağımızla, tarlada kendi ürettiğimiz traktörümüzle, terör mücadelesi veya tatbikatlarda kullandığımız kendi ürettiğimiz silahımızla, milyonlarca işçinin çalıştığı teknolojisini yaptığımız kendi fabrikalarımızla gurur duyabiliyorsak, tarihimize ve tarihi eserlerimize sahip çıkıyorsak ve bunları yapmak için var gücümüzle çalışıyorsak, bunların yapılması için vergimizi ödüyorsak biz Türk Milliyetçisiyiz demektir. Bu Türk Milleti sevgisidir, Türk Milliyetçiliği. Rengini şehit kanından alan al yıldızlı bayrağımızı başımızın üzerinde taşımak bizim gözümüzde Türk Milliyetçiliğidir. Türk Milliyetçiliği bizim gözümüzde Atatürk’ün çizdiği yoldur. Bu kavramları çizgisini değiştirmeden savunmaya çalışan tek parti MHP.

Bu yazıyı hazırlarken özellikle şunu belirtmek istiyorum. HDP’nin ve mensuplarının haricinde ki kişilerle hiçbir alıp veremediğim yok. Özellikle Edirne’de ki yerel siyasetçilerin hepsine saygı ve sempatim var. Zaten birçoğu yakın arkadaşım. Dikkatinizi çekmek istiyorum, yakinen tanıdığım kişiler ibaresini kullanmadım. Arkadaşım dedim. Bu benim nazarımda özel bir kavramdır.

Ak Parti Genel Başkanı geçmişte MHP Genel Başkanı için yok öyle demiş, yok böyle demiş, hakaret etmiş felan feşman. Bana ne, bu onların kişisel sorunu. Bu gün geçmişi yargılayıp asalım, keselim, öldürelim, linç edelim mi? Yoo, onları hiç birini yapmak çözüm değil. Çözüm, Türk Milliyetçiği fikirlerimiz doğrultusunda icraat yapmasını sağlamak, kişi veya kurumların icraatları ile kendi fikir çizgimizde hareket etmesini sağlamak değimlidir? Öyle oldu mu? Oldu o zaman neyi tartışıyoruz. Kaldırılan T. C. ler tekrar kondu mu? Kondu. Yaptırımlar Türk Milliyetçisi mantalitesi çerçevesinde uygulamaya konuyor mu? Konuyor. Bundan sonra yapılacak icraatlar da Türk Milliyetçisi mantalitesi ile uygulamaya konulacak mı? Konulacak. Bunu yapan kim olmuş, Ahmet, Mehmet, Tayyip, Bahçeli, Zeki …. Hiç önemli değil. Benim açımdan nemli olan, siyasi fikirlerim ve ideolojim doğrultusunda yapılmasıdır.
Yapılanlarda eksikleri var mı? Olmaz olur mu çok var. Edirne’de ki birçok bürokrat sırtını Ak Partili Bakanlara dayamış diktatör edası ile hareket ediyor. Edirnenin bir tarih cenneti, açık hava müzesi olması kimsenin umurunda değil. Çiftçi ektiği mahsulü satınca yaptığı masrafını dahi alamıyor. Emeğini hesaplayıp girdi ye eklemeyi hayal dahi edemiyor. Girdi fiyatları ürün fiyatlarının kat kat üstünde. Bunlar devletin milli politikasını tam oluşturup uygulamaya koyamamasından kaynaklanıyor. Ama bunların yapılması için iktidarın karşında durarak değil içinde yer alarak uygulamaya konulmasının sağlanabileceğini sanıyorum. Tabi her zaman olduğu gibi en büyük görev yine muhalefete düşüyor. İnşallah önümüzde ki dönemde adam gibi muhalefet yaparlar.

Edirne seçmeni hangi partiye oy verirse versin temelde Türk Milliyetçisidir.

UNUTMAYIN HDP ye verilen destek ve oy, Türk Askerine sıkılan kurşundur.

HDP’nin Edirne’ye verdiği değer ve bakış açısı tayin ettiği milletvekili adayından belli; bir eşcinsel GEY sapkın Milletvekili adayı Hasan Atik… Edirne gibi Türk Milliyetçisi bir kentte nasıl böyle ellerini kollarını sallayarak pervasızca gezebiliyorlar diye merak ediyordum ama ben bu yazıyı kaleme alırken bir kısmının tutuklanarak gözaltına alındığını öğrendim. Demek ki Edirne sahipsiz değilmiş.

Lakin Şahsının Türk Milliyetçisi olduğuna inanıyorsan, aldığın şanlı davanın bayrağını, senden sonra gelene layıkıyla devretmektir Türk Milliyetçiliği.

Kısacası Türk Milliyetçiliği, “Ben Türk Milliyetçisiyim” demekle olmuyor!..

Hele hele siyasi çıkarını düşünen siyaset orospularının peşine takılmakla hiç olmuyor!..

Sözde “Türk Milliyetçisiyim” diyenleri; Yahudi dükkanında asılı besmele tabelasına benzeyen; siyasetin orospularına kananları bilemem…

Ama şundan eminim ki; davasına sahip çıkan, milletinin geleceği ve vatanın bekasını her şeyden üstün tutan Türk Milliyetçileri, (Sayın Devlet Bahçeli Beyi ister sevsin, ister sevmesinler) 24 Haziran seçimlerinde oylarını MHP’ye verecektir.

Çünkü bu zarurettir…

-Peki, “Neden” derseniz?

-‘Kime oy vereceksiniz?’ derim…

HDP=PKK’ya mı?

-Kime oy vereceksiniz?

Bu arada unutmayalım ki; Fetö’cüler, HDP=PKK’nın Meclis’e girmesi için dışarıdaki ve cezaevindeki Fetö’cülere “HDP’nin yüzde 10’luk seçim barajını aşıp, meclise girmesi için desteklenmesi” talimatını veriyor…

Gerçeklerden örnekler vereyim:

Fetö’cülerin,“HDP’nin yüzde 10’luk seçim barajını aşıp, meclise girmesi için desteklenmesi” talimatı sonrası, Avrupa’da oyunu HDP=PKK’ya verdiği paylaşımlarından net bir şekilde görülüyor…

Hem CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin, hem İyi Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı Meral Akşener’in, hem de Saadet Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı Temel Karamollaoğlu’nun, PKK’lı Selahattin Demirtaş’ı cezaevinden çıkarmak için verdikleri mücadeleye hepimiz şahit olduk!..

..ve utanmadan buna “demokrasinin gereği” dediler…

PKK’nın şehit ettiği 40 bini aşkın şehidimizin bir daha geri gelmeyeceğini, bunların geride kalan ana, baba, eş ve çocuklarının hakkını aramayı akılarından geçirmeyenler utanmadan, “Bugün tutuklu olan Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, yarın berat edip çıkarsa ne olacak? Onun demokratik hakkı nasıl iade edilecek” diyerek hak aramaya başladılar!..

..ve bunlar bu kadar ince düşünceli (!) ki; HDP=PKK’ya, ‘Selahattin Demirtaş’tan başka gösterecek Cumhurbaşkanı aday bulamadınız mı?’ diyemediler!..

Diyemezler…

Çünkü bunu derlerse, HDP=PKK’yı gücendirirler…

..ve HDP=PKK’lılar bunlara oy vermez…

-Gerçekleri yazıyorum; düşünün!

Siz kime oy vereceksiniz?

Türkiye’de demokratik hakkını kullanmak isteyen, vatanı bölmek için dağa çıkmış veledi zinalara destek vermez!.. “Sırtımızı PKK’ya yasladık” demez!..

15 Temmuz darbe girişiminden itibaren Yenikapı diye başlayan bir ruhla hareketle, uygulamaya önderlik yapan AK Parti ile beraber sonuç almak, Türkiye’nin hayrına olacağı inancındayız. Yenikapı’da başlatılan bu ruha MHP sadıktır. Bu yeni ruhu, Yenikapı meselesini de iyi anlamak lazım. MHP, 15 Temmuz 2016’daki FETÖ darbe girişiminin önünde bir kale oldu.
• 20 Ocak 2017’de TBMM’de 339 oyla kabul edilen ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini içeren 18 maddelik anayasa değişikliğinin mimarlarından biri yine MHP’dir. 
• Yine MHP, bu değişikliğin oylandığı 16 Nisan 2017 referandumunda, ‘Evet’ sonucu çıkmasının en önemli pay sahiplerinden biridir.
1. Cumhuriyetin kuruluş dönemi, 2. 1946 çok partili hayata geçiş, şimdi de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi olarak, cumhuriyet tarihinin 3. evresi oluşmuştur.
Bugün HDP’nin bakışını hatırlayın, “tek adam yönetimi, Saray idaresi, diktatörlük geliyor” saldırısına bakalım, bir de MHP’nin “Cumhuriyet tarihinin 3. Evresi” değerlendirmesine bakalım.
• HDP, Yenikapı ruhunu da rencide ederek, hatta yok sayarak, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen’in ağzıyla 15 Temmuz’a, “kontrollü darbe” diyor.
• Türkiye tüm güzellik ve görkemiyle yeni bir sefere, Yenikapı’dan başlamaktadır.
• 15 Mayıs 1919’da İzmir, 16 Mart 1920’de İstanbul işgale uğramıştı.
• Biliniz ki, 15 Temmuz yeni bir istila denemesi, yeni bir kıyım ve yıkım hamlesiydi. Mondros’ta çerçevesi çizilip Sevr’de dayatılan imha planları 15 Temmuz’da yeniden gün yüzüne çıkarıldı.
• Zalimler, hainler, emperyalizmin maşaları bu defa Türk askeri kılığına girdiler. Milletin silahını yine millete çevirdiler.
Âlim ve hoca görünümlü bir terörist, sığındığı Pensilvanya’dan estirdiği beddua seanslarıyla, nefret söylemleriyle, öfke nöbetleriyle çetesine, cinayet örgütüne Türkiye’ye vurun emri verildi.
•  Haçlı emellerinin taşıyıcılığını yapan FETÖ, Türkiye’nin kalbine nişan aldı. Tarihi Şark Planı’nın hissedarları, FETÖ’yü Türk milletine saldırttı.
• 15 Temmuz’da TBMM’yi, emniyet ve istihbarat kuruluşlarını bombalayıp, sivil ve masum vatandaşlarımızı katledenlerle; 101 yıl önce Çanakkale kıyılarına gelip üzerimize ateş saçanlar aynı karanlık yolun yolcusudur.
• Ama unuttukları, ihmal ettikleri Türk milletinin asaleti ve gücüdür.
• Türk milleti küresel mahfillerde yazılan senaryoların farkındadır.
• Kökünüz, kökeniniz, mezhebiniz ne olursa olsun, ‘vatanım, bayrağım, milletim, demokrasim, şehitlerim, kardeşliğim ve mukaddesatım’ demek için Yenikapı’yı doldurdunuz.
• Bu ruh devam ettiği müddetçe hiçbir hain bize yanaşamayacaktır.

• MHP’nin Erdoğan’ı desteklemesinin sebebini merak edenler, Yenikapı Ruhu’nu iyi anlamalıdır…

                                            Cengiz Gültekin

2 yorum:

  1. Cengiz Gültekin MHP ve gerçek ülkücülerin yüreğini inancını yansıtan bir bakış açısıyla kaleme almış olduğu bu yazı cumhur ittifakının sadece bir yanıdır. Ancak bakış açısı bile bize yeterli olacak niteliktedir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Emin bey ben ülkücülüğe ve MHP'ye siyasi parti gözü ile bakmıyorum. Türk Milliyetçiliğini bünyesinde barındıran yaşam felsefesi, bir doktrin olarak değerlendiriyorum. MHP bu doktrini Türk siyasi konjektüründe en iyi yer aldırmış partidir.

      Sil