Hanife
Gül Ercan, Aslen
Alpulu’lu olan Hanife Gül Ercan uzun yıllardır Edirne’de Mali Müşavirlik
yapıyor ve ticaretle uğraşıyor. Edirne’nin renkli simalarından. Her zaman
kendisine öz güveni olan, azmi, kararlı
çalışmasıyla, zoru başarmayı ilke edinmişliği ve toplumsal yardımseverliği ile
tanınan girişimci sempatik bir kadın.
ü
Edirne’yi turizmi ile ticareti ile
bize değerlendirirmisiniz? Eksikleri
nelerdir, fazlaları nelerdir, neler yapılması
gerekiyor?
H.
Gül Ercan: Edirne
turizminin, ticaretinin, tarımının, sanayisinin daha iyi gelişmesi için Edirne
turizminin, ticaretinin, tarımının, sanayisinin daha iyi gelişmesi için her
zaman Edirne’yi düşünen Vali, Edirne’yi düşünen Belediye Başkanı, Edirne’yi
düşünen ETSO Başkanı, Edirne’yi düşünen Edirne Ticaret Borsası Başkanı,
Edirne’yi düşünen Esnaf ve Sanatkârları Odaları Birliği Başkanının
görevde olması lazım ve hepsinin birlikte hareket etmeleri lazım. Tarihi Kaleiçi semtinin öncelikle restore
edilerek turizme kazandırılması lazım. Bu konuda faaliyet gösteren ilk kadın
girişimci benim. Edirne’ye konaklamalı turist gelmediğinden yakınıyoruz. Edirne’ye
günde 100 otobüs konaklamalı turist gelse bunu karşılayacak yatak kapasitemiz
var mı? Olanlardan da yıldızlı otellerin dışındakilerin durumu pek iç açıcı
değil. Gelen turistlerin hepsi de her zaman yıldızlı otellerde kalmak
istemiyor. Geçmişi yaşayabileceği, tarih kokan butik otellerde konaklamak
istiyorlar. Yetiştikleri mahallede konaklamak istiyorlar. Bizim bu konakları aslına
uygun restore ederek tarihi yaşamalarına vesile olmamız lazım.
Bu
aralar dövizde ki artış nedeni ile özellikle Balkan ülkelerinden Edirne’ye
turist akışı var. Bunu iyi değerlendirmemiz lazım. Alışveriş için günübirlik
gelen turistlere Edirne’yi cazip kılalım ki gönüllü turizm elçimiz olsunlar,
ülkelerine döndüklerinde reklamımızı yapsınlar komşularının da gelmesini
sağlasınlar. Edirne’nin dört giriş kapısı var. Buralara ilimizi simgeleyen
motiflerle oluşturulmuş giriş kapıları yapılması lazım. Edirne mutfağını
tanıtırken ciğer ve köftemizin yanı sıra yöresel yemeklerimizi de tanıtmamız daha
cazip hale getirmemiz lazım. Edirne bir sınır kenti ama sınır ticareti
yapamıyorsun. Bunun en kısa zamanda başlatılıp, Edirne’de yaşayanların
yararlanılmasını sağlamamız lazım.
ü
Kaleiçi’n de ki Matmazel Clara’nın Konağı’nı alıp restore etmek nereden
aklınıza geldi?
H.
Gül Ercan: Fransızca
Öğretmeni olan Clara, anne babası vefat edince erkek kardeşiyle birlikte
yaşamaya başlamış. Doktor olan kardeşinin bir süre sonra İsrail'e göç etmek
istemesi üzerine ise, yalnız kalmak pahasına çok sevdiği evinden ve Edirne'den
ayrılmamış. Ben ve kızım evini çok seven bu kadının hikâyesinden etkilendik. Hemen yakınımızda ki Bulgaristan’ın Nessebar’ı,
Sunny Beach’i tatil beldelerini, Fransa’da Nice, Paris’i falan gördüm.
Buralar tarihi dokularını yaşatması ile ünlü yerleşim yerleri. Neden Kaleiçi
böyle olmasın dedim. Alıp restore etmeye karar verdik. Amacım
tamamı ile Edirne’ye tarihi güzel bir eser kazandırmak ve kadınlara önce olmak.
Kaleiçi’nde bir sürü yıkık ev var. Ben aldığımda zamanın Edirne Valisi Sayın
Dursun Ali Şahin öncelikle onarıma müsait ve tarihi özelliği olan 16 konağı
planlamaya aldıklarını söyledi. Konağın rölevesini Edirne Valiliği yaptı. Total
statıon adı verilen bir cihaz getirdi, rölöve ölçü alımlarında ve çizim
aşamasında kullandılar. Yatay ve düşey açı ölçümlerini sürekli ve otomatik
olarak yapabilen, mm hassasiyetinde mesafe okuyabilen, hesaplanmış sonuçları
anında ekranda gösterebilen ve hafızaya kayıt edebilen bu cihazı ben getirtmeye
kalksam en az 40 bin lira vermem gerekirdi. Kültür Bakanlığına müracaat ettim,
proje yardımı aldım. Tabi bu aldığım yardımlar harcadığım paranın yanında
devede kulak değil fakat Allah razı olsun yine de destektir. En azından arkanda
devletin olduğunu hissediyorsun. Bunu ben yapabiliyorsam herkes yapabilir.
Edirne Valiliği ve Belediye her konuda yardımcı oluyorlar. Bu konuda girişimde
bulunmak isteyen bayanlara elimden gelen bütün yardımı yapmaya hazırım.
Restorasyonunu yaptırdığım evde Matmazel Clara’nın
elime geçen bütün eşyalarını sergileyeceğim. Evin her köşesinde onun anılırını
yaşatacağım. İsteyenlere konakta piyona dersleri verilmesini sağlamak istiyor.
Her ay Türk Sanat Müziği, Rum, Yahudi, Ermeni bestekârlardan oluşan repertuarlarla resitaller vermek istiyorum.
Edirne’nin güzel bir geçmişi var. Neden onu Kaleiçi’nde yaşatmayalım?
Yapılan iş Edirne Turizmi açısından önemli bir adımdır.Hanife Gül Ercan'ı tebrik ediyorum.Benzer çalışmaların artarak devamını dilerim.
YanıtlaSil