Türkiye ve Balkan Ülkeleri Dostluk Kültür Ekonomik İşbirliği Derneği Başkanı Gültekin: "Dernek ismimizde ki Türkiye kelimesinin kaldırılması söz konusu değil, Afrin'e yapılan Zeytin Dalı Harekâtı’nı destekliyoruz"
Türkiye ve Balkan Ülkeleri Dostluk Kültür Ekonomik
İşbirliği Derneği Başkanı Sami Gültekin, Dernek isimlerinde bulunan Türkiye
kelimesini şeref ile taşamaya devam edeceklerini belirterek Afrin Operasyonuna
ilişkin yazılı bir açıklama yaptı.
Gültekin, derneklerin isimlerinde ki Türk ve Türkiye
kelimelerinin kaldırılacağı üzerine spekülasyonlar olduğunu, Bakanlar Kurulunun
06.06.1992 tarih ve 3169 sayılı kararı ile Türk Bulgar Yunan Dostluk ve Kültür
Derneği adı ile kurulduklarını, daha sonra yapılan genel kurulda İsim ve Tüzük
tashihine gidilerek Türkiye ve Balkan Ülkeleri Dostluk Kültür Ekonomik
İşbirliği Derneği adını aldıkların belirtti. Kendilerine dernek olarak herhangi
tebligat yapılmadığını söyledi. “Bizim Türkiye ve Türklük anlayışımız,
ırkçılığı reddeder. Bizlere göre millet, kan veya ırk birliği değil; kültür ve
mensubiyet birliği demektir. “Türküm”diyen herkes Türk’tür. Türkiye’de son
zamanlarda milliyetçilik yükseliyor, ulusal kimlikte artışlar oluyor diye bazı kesimler
tereddüde düşüyorlar. Sanki ülkede milliyetçiliğin yükselmesinden rahatsızlık
duyuyorlar. Kaos ortamı oluşturuyorlar. Bunu iyi analiz etmemiz lazım.
Türkiye’de milliyetçiliğin ne anlama geldiğini herkesin bilmesi gerekiyor.
Acaba milliyetçilik derken ne kastediliyor? Korkulan, içinde emperyal hedefler
taşıyan, saldırgan, komşularına, etrafa zarar veren, Batılıların hastalıklı,
Nazi yahut Faşist akımlarına benzer ırkçı bir anlayış mı kastediliyor? Korkulan
bu mudur? Yoksa her vatansever insanımızın taşıması gereken duyguları
anlamında, bu ülkenin başarılarıyla sevinen, üzüntüleriyle üzülen ve bu
topraklar üzerinde yaşamanın şerefini, hassasiyetini iliklerine kadar sindirmiş
bir anlayışı mı ifade ediyor? Türk Milliyetçilerinin dün olduğu gibi bugün de benimseyip
savundukları milliyetçilik tanımı ve milliyetçilik anlayışı budur. Amacımız
Balkan ülkeleri arasında ki dostluk, kültür ve ekonomik işbirliğini
geliştirmektir.” dedi.
PKK/KCK/PYD-YPG ve DEAŞ'a mensup teröristleri etkisiz
hale getirmek ve dost-kardeş bölge halkını bu teröristlerin baskı ve zulmünden
kurtarmak için Suriye’nin kuzeybatısında Afrin bölgesine yapılan Zeytin Dalı
Harekatını desteklediklerini belirten Sami Gültekin, "Devletimiz ve
Hükümetimiz; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) terörle mücadeleye
yönelik özellikle 1624 (2005), 2170 (2014) ve 2178 (2014) sayılı kararları ve
BM sözleşmesinin 51inci maddesinde yer alan Meşru Müdafaa Hakkını kullanarak
Türk Silahlı Kuvvetleri ile Özgür Suriye Ordusu ile terör unsurlarını hedef
almaktadır." dedi.
Sami Gültekin, açıklamasında şu ifadeleri yer verdi:
"Hemen sınırlarımızda yaşanan şiddet, çatışma
sarmalı ile yukarıda isimleri sayılan terör örgütlerinin faaliyetleri sonucunda
370 bini Kürt olmak üzere 3 buçuk milyon masum insan yerlerinden, yurtlarından
ayrılmak zorunda kalmış ve gidecek tek yer, sığınılacak tek güvenli liman
olarak Türkiye'yi görmüştür. Nitekim ülkemiz yaptığı insan ve vicdan odaklı
politikalarla bu sığınmacılara sahip çıkmış ve bugün dünyada mültecilere en
fazla yardımı yapan ülke konumuna gelmiştir.
Bu açıdan Türkiye mazlum ve mağdurlar için güvenilir
bir liman olurken; aziz milletimiz darda kalana ulaşan yardım eli olmuş, şanlı
bayrağımız güvenin teminatı ve yarınlara olan umudun adı olmuştur.
Türkiye sınırlarında oluşturulmak istenen terör
kuşağına son vermek, bu terör kuşağını oluşturan unsurların özellikle son
günlerde hedef gözetmeksizin hastaneleri ve dolayısıyla sivilleri de hedef alan
saldırılarına son vermek amacıyla bu harekâtı başlatmak mecburiyetinde
kalmıştır. Zeytin Dalı Harekâtı en başından sonuna kadar meşrudur ve bu noktada
herhangi bir tereddüt asla yoktur.
Rabbim, ordumuzu ve askerlerimizi korusun ve muzaffer
eylesin inşallah.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder