12 Ağustos 2018 Pazar

Göksel Gürbüz: Edirne’nin daha iyi yaşanabilir bir şehir olması için yapılabilecek şeylerin başında atıl alanların kullanabilir duruma getirilmesi veya bazı yanlış kullanılan alanların kullanılabilirlik boyutun değiştirilmesi gerekiyor. Geleceğimiz için, Edirne’miz için birkaç level daha üste çıkılarak sorunlarımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız diye düşünüyorum. “


Göksel Gürbüz: Edirne'nin daha iyi yaşanabilir bir şehir olması için yapılabilecek şeylerin başında atıl alanların kullanabilir duruma getirilmesi veya bazı yanlış kullanılan alanların kullanılabilirlik boyutun değiştirilmesi gerekiyor. Geleceğimiz için, Edirne’miz için birkaç level daha üste çıkılarak sorunlarımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız diye düşünüyorum. “

• Göksel Gürbüz, doğma büyüme Edirneli. 30 yıl önce Malatya’dan Edirne’ye göç eden bir ailenin çocuğu. Balıkesir Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu. Aile şirketi olan Oben Mağazaları’nın ortağı. Mobilya, beyaz eşya ve mutfak malzemeleri satışı üzerine çalışıyorlar.

İyi bir üniversite tahsili gördükten sonra Edirne’ye dönmüşsünüz. ‘Neden Edirne?’ diye soralım?
Göksel Gürbüz: Edirne rahat bir şehir. Kültür seviyesi yüksek bir şehir. 3 bayan sabahın 5’inde yanlarında erkek olmadan rahatlıkla sokağa çıkabilirler. Kimse onları rahatsız veya taciz etmez. Ailenle huzur içinde yaşayabileceğin bir şehir. Endişe duymadan çocuklarını yetiştirebileceğin huzurlu bir şehir. Tarihi bünyesinde barındırması tartışılmaz mükemmel bir şehir.
Edirne’de yaşamanın avantajları da var, dezavantajları da var. Ama tarihine gerekli değeri verip vermediği tartışılır. Örneğin Kaleiçi semtimizde gerekli değerin verilmediği, bazılarının bilinçli olarak yakıldığı tahmin edilen birçok tarihi bina var. Bu binaları özel sektör veya kişiler restore edip kullanıma sunmak istediğinde gerekli izinlerin alınması aşamasında Yüksek Anıtlar Kurulu, Edirne Belediyesi veya Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nün sıkıntılar yaşattığını duyuyoruz. Belediyeden geçen onarım projesi Yüksek Anıtlar Kurulundan geçmiyor, Yüksek Anıtlar Kurulundan geçen proje Belediyeden geçmiyor. Bu konularda kişi veya kurumun yalnız bırakılmaması gerektiğine inanıyorum. Tarihi binaların tamir, bakım ve restorasyonu büyük meblağlar gerektiriyor. Edirne’de yatırım yapmak, yeni bir yer açmak kolay değil, hiç bir şey su gibi akmıyor. İlla bir resmi kurum zorluk çıkarıyor. Kurumlar arasında prosedür uyuşmazlığı var. Avrupa’da da tarihi mekânlar var. Oralara gözleri gibi bakıyorlar, içinde filimler, diziler çekip ilgi noktası oluşturuyorlar. Biz gerekli önemi vermediğimiz gibi buraları uyuşturucu kullananlara belicilere terk ediyoruz.
Edirne’nin avantajlarından birisi de sınır kenti oluşu, burası geçiş noktası değil. Edirne geliş noktası. Kimse Edirne’den geçmez, yani geçerken görmez. Özellikle gelir kültürel veya maddesel ihtiyaçlarını görür gider. Biz ticaret ile uğraşıyoruz. Dükkanımıza gelen 10 müşteriden 7 sini Yunanistan, Bulgaristan veya diğer Balkan ülkeleri vatandaşları oluşturuyor. Son zamanlarda dövizin yükselmesi külliyen zarar ama değişik açıdan bakarsak Balkan ülkelerinde yaşayan bireyleri Edirne’ye çekiyor, ticari sirkülasyonu arttırıyor.
Edirne’de yaşanabilirliğin daha iyi olması için neler yapılabilir?
Göksel Gürbüz: Edirne’nin daha iyi yaşanabilir bir şehir olması için yapılabilecek şeylerin başında atıl alanların kullanabilir duruma getirilmesi veya bazı yanlış kullanılan alanların kullanılabilirlik boyutun değiştirilmesi gerekiyor. Örneğin 25 Kasım Stadyumu şehrin göbeği denilecek yerde atıl duruyor. Benim gözümde stadyum Saraçlar Caddesi ve kent merkezi için büyük engel oluşturuyor. Edirne Spor 1. Lig takımı değil, çalışmalarını başka yerde yapabilir. Orası da değişik işlevler için kullanılabilir. Mevcut stadyum yıkılıp yerine katlı otopark, çay bahçesi, minibüs durağı yapılabilir. Atatürk heykelinin bulundu şehir meydanı oraya taşınabilir. En basit öneri Edirne Belediyesi yanında bulunan minibüs durağı çok yoğun ve kötü görüntü oluşturuyor, buraya taşınabilir. Kentin ortasında kalmış eski ve yeni sanayi sitesi bulunduğu yerden, Süloğlu yolunda Toptancılar Sitesi karşısında bulunan boş alana daha moderni inşa edilerek taşınabilir. Boşaltılan yeri de değişik amaçlarla kullanılabilir. Edirne’de birkaç değişim yapılmalı. Esnafların belli alana sıkıştırılmış konumdan kurtarılması gerekiyor. Mevcut sanayi çarşısının yerine alış veriş merkezi değil de nostaljik, turistlik çarşı yapılabilir. 658. düzenlenecek olan Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri festivali Edirne’de yapılıyor ve ben Edirne’de yaşıyorum. Dünyada bu kadar uzun geçmişi olan başka bir etkinlik yok. Başlamasına birkaç gün kalana kadar bu etkinliğin tanıtımının yapıldığını görmedim.  Edirne’de bulunan sadece bir kurumu kast etmiyorum. Bütün kurumlar tarihini tanıtmıyor, tarihine sahip çıkmıyor, esnafın derdini dinlemiyor. Bunu sadece kurumlara bırakmadan hep birlikte yapmalıyız. Geleceğimiz için, Edirne'miz için birkaç level daha üste çıkılarak sorunlarımıza hep birlikte sahip çıkmalıyız diye düşünüyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder