28 Ağustos 2018 Salı

Fevzi Pekcanlı, eksiği ile fazlası ile Edirne'yi anlattı bütün kurumlar aynı masada toplanınca başarılamayacak şeyin olmadığına dikkat çekti ”15 Temmuz'da biz bir arada idik” dedi.

Fevzi Pekcanlı, eksiği ile fazlası ile Edirne'yi anlattı bütün kurumlar aynı masada toplanınca başarılamayacak şeyin olmadığına dikkat çekti ”15 Temmuz'da biz bir arada idik” dedi.

• Edirne insanı vatanın, milletin, toprağın kıymetini bilir. Türk milliyetçisidir. Bu manada Edirne’yi daha iyi noktalara getirmek bizim boynumuzun borcu. Komşu ülkelerden alış veriş için Edirne’ye gelecek kişiler gümrüklerde sıkıntı çekecekleri için gelmiyor. Yetkililer gümrüklerde bu kişilere özel bir peron açarak sorunu çözebilir. Edirne’de alt yapı sorunu var. Daha doğrusu Edirne’nin alt yapısı yok. Recep başkan bu riski alacağını beyan etti. Yapacağız. Biz insanlara söz verdik, bu kentin bütün altyapısı değişecek. Meriç yatağı temizlenirken, Karaağaç’taki kanala gerek olmadığı kanaatindeyim. Ki şunu da ifade edeyim, Meriç’in doğal güzelliği de ortadan kalktı. Edirneliler için üzülüyoruz. DSİ tek başına karar alıyor, uyguluyor. Herkes buna uymak zorunda kalıyor. Böyle olmamalı. Karaağaç ulaşımına alternatif olarak teleferik, hafif raylı sistemli ulaşım araçları yapılmak suretiyle Karaağaç bölgesine giden güzergâhta güzel bir proje geliştirilebilir. Kaleiçi semtini Alaçatı gibi bir yer yapmak zorundayız. TOKİ gibi büyük kurumlar taşın altına elini koymalı.

• Fevzi Pekcanlı, Edirne’de ticaretle uğraşan, 22 yıldır CHP’de aktif siyaset yapan bir Edirneli. Mustafa Pekcanlı’ın oğlu, 9 yıl boyunca Trakya TV’de ve İstanbul’da Kanal Türk’te çalıştı. Daha sonra da basın yayın sektörüne noktayı koyarak madeni yağ işine girdi, Edirne Sanayi sitesinde iş yeri var. Atatürk hayrını, Türk Milliyetçisi yapısı ve yardımsever kişiliği ile tanınıyor.

Milliyetçilik Size Göre Nedir? Tanımlar mısınız?
Fevzi Pekcanlı: Misakı Milli sınırları içerisinde, bütün değerlerimize sahip çıkmaktır milliyetçilik. Milliyetçilik bu ülkenin bütün değerlerine öncelikle sahip çıkmaktır. Yerli ve milli söylemi çok güzel bir söylem ama milliyetçilik manasında bu söylemi ne kadar yerine getirebiliyoruz sorusunu sorduğumuzda, tartışılır. Son zamanlarda yaşanan olaylar yüzünden CHP’li kimselerin şehit cenazelerine alınmaması bile gündeme geldi. Irak’ın kuzeyinde askerlik yapmış birisi olarak çok şükür ki bunu yaşamadım. Diyeceğim o ki bütün CHP’lilerin yapılan birtakım yanlışlar yüzünden ötekileştirilmesine üzülüyorum. Bizler özünde Türk milliyetçiliği olan insanlarız. CHP’nin altı ilkesinden birisi zaten milliyetçiliktir. Milliyetçilik biraz da vergini ödemektir. Yurt dışına kendi ürettiğimiz malı ihraç edebilmektir. Ailem Balkan göçmeni. Dedelerimiz evini, barkını, tarlasını, tezeğini bırakıp, Edirne’ye göç etmişler. Göçe zorlanmış, toprağından koparılmış, çok acı çekmiş Balkan göçmeni Türkler olarak bayrağımızın, toprağımızın kıymetini çok iyi biliyoruz.
Bir Partinin Edirne İl Başkanı Olarak Değil De, Fevzi Pekçanlı Olarak, Edirne’nin Sorunları İle İlgili Neler Söylemek İstersiniz? Bu Sorunlara Yönelik Çözüm Önerileriniz Nelerdir?
Fevzi Pekcanlı: Dört tane sınır kapısı olan bir kentte yaşıyoruz ama bunun avantajından özellikle ticari açıdan yeteri kadar faydalanamıyoruz. Şu an Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımızın; özellikle Almanya’da yaşayanların geri dönüşleri sürüyor, ticaretin tam da hareketli olması gereken zaman. Komşu ülkelerden alış veriş için Edirne’ye gelecek kişiler gümrüklerde sıkıntı çekecekleri için gelmiyor. Yetkililer gümrüklerde bu kişilere özel bir peron açarak bu sorunu çözebilir. Lakin yıllardır herhangi bir çözüm üretildiğini görmedik. Her türlü malın iyisi ve makul ücretlisi Edirne’de var ama bunları dışarıya satmakta ve dışarıdan gelen insanlara ‘pazarlamak’ noktasında sıkıntılar yaşıyoruz. Edirne dışarıya yeteri kadar mal satamadığı için, ticaret yapmadığı için kapalı kalıyor. Sanayi Odası yöneticilerinden bu hususta çok daha farklı projeler bekliyorum. Projeler yapıyor olabilirler ama bize yansıtamıyorlar. Euro 7 lira civarında seyrederken, bundan istifade etmek zorundayız. Ülkeler ile ikili ilişkiler kurmak suretiyle, bizzat Edirne’deki kurumların önayak olması ile bu işi yapmak çok kolay. Yunanistan ile aramızda yaşanan asker krizi de Edirne’yi ciddi manada etkiledi. Pek tabi bu ülkeler arasında diplomatik bir sorun ancak biz yine Edirne’deki kurumları ve şehrin ileri gelenlerini kullanarak bir kamuoyu yaratabilir, Yunan halkın Edirne’ye gelmesini sağlayabilirdik. Devletlerarasındaki sorun bizim turizmimize balta vurdu.
Edirne insanı vatanın, milletin, toprağın kıymetini bilir. Türk milliyetçisidir. Bu manada Edirne’yi daha iyi noktalara getirmek bizim boynumuzun borcu. Referandum yaptığımız için çok eleştirildik ama Belediye başkanımız referandum yaptıktan sonra bu şehrin insanı, Edirne’de altyapı sorunu olduğu hatırladı ve bu sorunlara kafa yormaya başladı. Altyapı problemi elbette var. Yağmur yağdığında bunu çok net biçimde görüyoruz. Ancak yağmur yağdıktan sonra yapılan eleştiriler de çok mantıklı değil. O işte ihale sürecinde büyük sıkıntılar yaşadık. Nihayetinde bugün gelinen noktada bugün yarın kazma vurulacak. Yerel seçimlerden önce altyapı çalışması olur mu? Diye soruyorlar. Recep başkan bu riski alacağını beyan etti. Yapacağız. Biz insanlara söz verdik, bu kentin bütün altyapısı değişecek.
Katı atık bertaraf tesisi ve yeni çöplüğümüzü faaliyete geçirdik. Oradan yakın zamanda enerji üretildiğini göreceğiz. Düne kadar içtiğimiz su Süloğlu’ndan geliyordu. DSİ ile protokol yaparak, parasını belediye ödemek şartıyla, 58 km öteden Kayalı barajından Edirne’ye su getirdik. Ancak altyapıdaki sorun, daha doğrusu suyun geldiği boruların durumu yüzünden tam manasıyla sağlıklı su dolaşımı yapamıyoruz. İnşallah yakın zamanda temeli atacağız ve altyapımızı yapacağız.
Belediye meclisimiz bütün siyasi partilerin katılımı ile mevzu bahis Edirne ve Türkiye olunca bir araya gelebiliyor, bir arada durabiliyoruz. Biz bunu 15 Temmuz sürecinde de yaşadık. Sayın valimizin koordinatörlüğünde CHP’liler, Ak Parti’liler, MHP’liler ve diğer siyasi partiler ile birlikte hareket edebildi. Çünkü mevzu memleketimizdi. 15 Temmuz’dan sonra da şehir için yapılacak her şeyde bir araya gelmeyi öğrendik. Bütün siyasi partiler, Edirne’nin sorunlarını bir araya gelip, konuşabiliyoruz. Ortak çözüm yöntemleri arıyoruz. Bu bile büyük bir mutluluk kaynağı hepimiz için. Bütün kurumlar Edirne için aynı masaya toplanınca çözülemeyecek sorun yoktur.
Karaağaç ile alakalı da birkaç şey söylemek isterim. Meriç yatağı temizlenirken, Karaağaç’taki kanala gerek olmadığı kanaatindeyim. Ki şunu da ifadeyim, Meriç’in doğal güzelliği de ortadan kalktı gibime geliyor. Temizlenme çalışması bittiğinde sonucunu hep birlikte göreceğiz. Tarihi köprülerin durumu ortada. Tadilat görüyor ama bir türlü yeteri kadar iyileştirilemiyor. 8-9 yıl önce tadilat gören köprüler, hala tam manasıyla iyileştirilemedi. Karaağaç bölgesine giderken bu köprülerden geçmek Edirne ve Edirne’ye gelenler için çok özeldir. Yıllardır bu sorunu çözemedik. Karaağaca gitmek zaten sorundu, şimdi yeni yol düzenlemesi ile birlikte yolun tek şerit geçiş verilmesi ile dönmek de sorun oluyor. O mahallede onlarca işletme var. Aldığımız bir yanlış karar, oradaki işletme sahiplerinin evine ekmek götürememesi demek. Oradaki insanların hepsi kendi çocuğumuz. Edirneliler için üzülüyoruz. DSİ tek başına karar alıyor, uyguluyor. Herkes buna uymak zorunda kalıyor. Böyle olmamalı. Mühim kararlar verilirken, Edirne’nin bütün kurumlarına danışmak gerekiyor. Bunun yanında alternatif olarak teleferik, hafif raylı sistemli ulaşım araçları yapılmak suretiyle Karaağaç bölgesine giden güzergâhta güzel bir proje geliştirilebilir.
Otopark sorunu olduğunun da farkındayız. Özellikle dışarıdan gelen kafilelerin otobüslerinin park edilmesinde sıkıntılar yaşanıyor. Turistler de bundan olumsuz manada etkileniyorlar. Edirne için eksi puan yazıyor, bunun da farkındayız. Terminal şeklinde geniş bir alanı sırf bu iş için tesis etmek zorundayız. Alternatif olarak Süloğlu, Havsa gibi yakın ilçelere de turizm otogarları yapılabilir. Kakava Şenliklerinde yaklaşık 70 bin turist ağırladık. Burada Sarayiçi bölgesindeki bir alanı kullanarak sorunu çözmüştük. Yine aynı alternatif yöntemleri üretmek zorundayız. Yunanistan ve Bulgaristan gelen kafileler, Selimiye Camii bölgesine geldikleri zaman otopark sorunu yaşıyor. Selimiye Camii’nin arkasında sergilenmeye başlanan örnek mezar taşlarından sonra oradaki araç park yeri de ortadan kalkmış oldu. Selimiye’nin arkasındaki o örnek mezar taşlarını çok gereksiz buluyorum. Otopark sorunumuz ikiye katlandı. O temsili mezar taşları başka bir bölgeye de yapılabilirdi. O bölge geçici de olsa, belirli günlerde otopark olarak kullanılabilirdi. Saraçhane tarafında da otopark yapılabilecek çok mantıklı yerler var.
Kaleiçi hakkında da bir şeyler söylemek isterim. Kaleiçi semtini Alaçatı gibi bir yer yapmak zorundayız. Ciğercilerin olduğu bölüm, komple aşağıya kadar trafiğe kapatılmalı. Tarihi konaklar restore edilmeli, kafe, restoran, eğlence merkezi olarak kullanılmalı. Çevresi mezbelelik, sağı solu araba olan tarihi konaklar görmek bizleri üzüyor. Edirne’ye gelen turistler açısından da kötü bir görüntü. Şehrimizi kötü tanıtıyoruz. TOKİ Edirne'nin Kaleiçi semtinde ki evlerin restorasyonu noktasında elini taşın altına koyabilir. Hatta bildiğim kadarıyla konakları restore etmek isteyen müteşebbislere kolaylıklar da sağlamaktalar. Yine valilik bu işi yapmaya hazır insanlara yardımcı olmaya çalışıyor ama gelin görün ki Vakıflar Bölge Müdürlüğü sorun çıkartıyor. Prosedürler uzatılarak, insanların yıldırılıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder