19 Nisan 2018 Perşembe

Tarkan Beşkardeş: “İnsanların Edirne’de gece konaklaması için sebep yok. İnsanlar sabahtan geliyorlar. Camileri geziyorlar, akşam ciğerlerini yiyip gidiyorlar. Konaklamaları için alternatif eğlence mekânları, etkinlikler,çeşitli ciddi sektörlerin katılacağı fuarlar yapmak zorundasınız. Ama Edirne’de bu konuda çalışma yapılmadığı gibi, kurumlar yatırım yapmak isteyen müteşebbislere yeterince destek olmuyor.”


Tarkan Beşkardeş: “İnsanların Edirne’de gece konaklaması için sebep yok. İnsanlar sabahtan geliyorlar. Camileri geziyorlar, akşam ciğerlerini yiyip gidiyorlar. Konaklamaları için alternatif eğlence mekânları, etkinlikler,çeşitli ciddi sektörlerin katılacağı fuarlar yapmak zorundasınız. Ama Edirne’de bu konuda çalışma yapılmadığı gibi, kurumlar yatırım yapmak isteyen müteşebbislere yeterince destek olmuyor.”
Tarkan Beşkardeş, Güner Yılmaz’ın kurmuş olduğu yatırımcı bir şirket olan Edirne Osmanlı Evleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketinin Genel Müdürü.

·         Tarkan Beşkardeş, Güner Yılmaz’ın kurmuş olduğu yatırımcı bir şirket olan Edirne Osmanlı Evleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketinin Genel Müdürü. Şirket yetkilileri büyük bir proje için İstanbul’dan Edirne’ye gelmişler. Edirne’nin tarihi Kaleiçi semtinde 22 tane tapulu yeri restore edip turizme kazandırmak için satın almış ve projenin ilk ayağı olan Butik oteli hizmete geçirmişler. Edirne’de ki çeşitli engellerden yıldıklarını, projelerini gerçekleştirmekten soğuduklarını belirtiyor. Restorasyonunu bitirerek turizme açtıkları iki oteli bile dört yılda açabildiklerini söylüyor. Usta bulamama sorunu dâhil aklınıza gelebilecek her sorunu yaşadıklarını iddia ediyor. Belgeleri Turizm Bakanlığından alındığını, bütün evraklarının resmi makamlarca onaylı olmasına rağmen yatak kapasitesini yükseltmek isterken bile inşaat başlangıçlarında sorunlar yaşadıklarından yakınıyor. “Otelin yatak kapasitesini 160’a çıkartmak istedik ama burada bile sorunlarla karşılaştık. Şu an yatak kapasitemiz 26. Edirne’nin tanıtımı doğru düzgün yapılamıyor çünkü bizim gibi yatırım yapmak isteyen, Edirne’nin değerini arttırmak isteyen yatırımcılara destek verilmiyor. Oysa Edirne bir açık hava müzesi…

ü  Kapıkule Gümrük Kapısından giriş veya çıkış yapan 3 milyonu aşkın turistin 1 milyonunu bile Edirne merkezine yönlendirebildiğimizi sanmıyorum. Bu sorunu nasıl değerlendirirsiniz?
Tarkan Beşkardeş: Gerçekçi olalım 2-3 milyon diye bahsettiğiniz istatistik değerli turistin birçoğu Edirne’nin otobanını kullanıp gidiyor. Bunun kaçı Edirne’de konaklıyor veya alışveriş yapıyor. Çarşıya çıkıp bakın. En dolu gün olan Cuma ve Cumartesi gününde bile aralarında ne kadar yabancı turist var? Cuma pazarı alışverişine gelen günübirlikçi Yunanlar hariç, o kadar az ki. Bu şartlarda getirmeniz mümkün değil. Edirne’nin reklamı ve tanıtımı yeterince yapılmıyor. Siz turist olsanız Edirne’de 4-5 gün konaklamalısınız? Bu süreçte ne yapılabilir? En büyük sorun bu.
ü  Otelinizin restorasyonunu yaparken sıkıntılar yaşadınız mı?
Tarkan Beşkardeş: İnanılmaz bir usta ve kalifiye eleman sıkıntısı yaşadık. Şu an bile tarihi bir ahşap evin restorasyonunu yapacak bir usta Edirne’de bulamıyoruz. Edirne’de ustayım diyen tarihi eser yapacak marangoza İstanbul’da çivi çaktırmazlar, çırak yapmazlar kimse kusura bakmasın. Kaç ustayı getirdiysek işi görüp benim ekibim yok, büyük iş vs… bahaneler ürettiler. İstediğimiz malzemeyi bulamadık İstanbul’dan aldık. Usta bulamadık İstanbul’dan çağırdık. Böyle malzeme ve teknik sıkıntılar da oldu akabinde maliyet arttı ve süreç uzadı. Bu da tabiî ki Edirne’de bu işlere önem verilmediğinin göstergesi. Haliyle bu bizim tadımızı ve hevesimizi kaçırıyor. Edirne’nin teknik açıdan ve kalifiye elaman açısından çok eksik kaldığını söyleyebilirim.
ü  Edirne’de Turizm açısından gördüğünüz eksikler nedir?
Tarkan Beşkardeş: İnsanların Edirne’de 2 veya 3 gün konaklaması için sebep yok. İnsanlar sabahtan geliyorlar. Camileri geziyorlar, akşam ciğerlerini yiyip gidiyorlar. Konaklamaları için alternatif eğlence mekânları, etkinlikler, konferanslar, alternatif restoranlar yapmak zorundasınız. Ama Edirne’de bu konuda çalışma yapılmadığı gibi, kurumlar yatırım yapmak isteyen müteşebbislerin yoluna adeta taş koyuyor. İl dışından misafirim geldiği zaman, akşam geç vakitte yemek yiyecek yer bulamıyoruz. Ciğerciler bile saat 21.00’de kapanıyor. İnsanlar çocuklarınla beraber gidecek yer bulamıyor. Şimdi buna karşılık alışveriş merkezi açık orada yemek çeşidi çok diyebilirsiniz fakat gelen turistler FastFood tarzından bıkmış yöresel tatlar arıyor. Edirne’nin mutfak kültürünün çok zengin olduğunu duydum. Ama bu durum restoranlara yansımıyor. Dışarıdan misafirimiz geldiğinde, birlikte yemek yemeye çıktığımızda köfte ve ciğerden başka yedirecek bir yemek bulamıyoruz çünkü alternatif yok. Sözgelimi geleneksel ciğer dolması veya mutancana veya bademli baklava öne çıkartılamaz mı?Kırkpınar bile yoğunluğu 2 gün sürüyor. Ama insanların ilgisini çekmiyor çünkü albenisi yok. Panayır, eğlence ortamı yok.
ü  Turizmin Gelişmesi için çözüm önerileriniz nelerdir?
Tarkan Beşkardeş: Yanı başınızda 15 Milyon nüfuslu İstanbul var. İstanbul’da Edirne tanıtım büroları açılabilir. Bu tanıtım büroları otobüs kaldırmak suretiyle 2-3 günlük turlar düzenleyebilirler. Bu turların içerisinde mutlak surette gece burada konaklamayı sağlayacak alternatif eğlenceler olmalı. Gündüz tarihi eserler gezilir ama akşam, sözgelimi kadınlar matinesi, hamam eğlenceleri gibi farklı eğlenceler yapılabilir. Bu inanın İstanbul’dan bile çok fazla turist çeker. Ciğer festivali çok daha geniş kapsamlı ve renkli yapılmak zorunda… Madem ciğer Edirne’nin bir değeri olarak ortaya çıktı o zaman bu ciğer festivalini daha fazla tanıtın, reklamın yapın ki bilhassa yabancıların uğrak yeri olsun festival. Kakava ile bir gece turist toplayarak turizm yapılmaz. Kırkpınar ile senenin 2-3 günü turist çekerek turizm yapılmaz kaldı ki Kakava ve Kırkpınar’ın daha organize, eğlence ve panayır ortamı şeklinde düzenlenmesi lazım. Bugün o vizyon maalesef yok. Her şehrin bir eski merkezi olur. Edirne’nin ‘old town’u Kaleiçi’dir. Burada bir ruh var. Ama maalesef burası hep ihmal edilmiş. Otelimizde olduğu gibi diğer evlerde de yaşanmışlığı hissediyorsunuz. Ahşap, bastığınızda gıcırdayacak ki buranın eski Edirne evi olduğu anlaşılsın. Bu ruhu öne çıkartmak zorundayız. Yaşayan ve hikâyesi olan yerler buralar. Otelimizin bulunduğu yer, eskiden mandıracı Albert Sarfatin ve kuyumcu JackAssa’nın evleri. Betonarme evlerden farkı var buranın, bu ruhu öne çıkartmak zorundayız. Buradaki evleri restore etmek zorundayız, turizme açmak zorundayız. Ama bu konuda maalesef bize büyük sıkıntılar çıkartılıyor. Güzergâhı buraya çevirmek için yatırımları arttırmak zorundayız ama bizler gibi elini taşın altına sokan insan sayısı o kadar az ki… Bize büyük sıkıntılar çıkartılıyor, yatırım yapma hevesimizin kaçtığını söyleyebilirim.
Başka bir konuya da dikkat çekmek isterim. Buraya hızlı trenin çok yakında geleceği söyleniyor ki İnşallah gelir. Fakat bu proje otelciler için bu şartlar altında kötü olacak. Çünkü herkes akşam hızlı trene atlayıp evine dönecek. Bu durumda burada gece kalmaları için, konaklamaları için bir sebep yok insanların. Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. İnsanların burada bir günden fazla kalmasını istiyorsanız alternatif eğlence mekânları, fuar alanları veya tanıtım günleri organize edeceksiniz. Burada hayat akşam saat 21.00’de bitiyor maalesef. Buna karşılık 5-6 meyhane geç saatlere kadar açık oraya gitsinler söyleminde bulunan savunma yapanlar; çocukları ile cami gezmeye gelen aileleri göz ardı etmemeli ve bu kitleyi de düşünmeli.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder