Tarkan Beşkardeş: “İnsanların
Edirne’de gece konaklaması için sebep yok. İnsanlar sabahtan geliyorlar.
Camileri geziyorlar, akşam ciğerlerini yiyip gidiyorlar. Konaklamaları için
alternatif eğlence mekânları, etkinlikler,çeşitli ciddi sektörlerin katılacağı
fuarlar yapmak zorundasınız. Ama Edirne’de bu konuda çalışma yapılmadığı gibi,
kurumlar yatırım yapmak isteyen müteşebbislere yeterince destek olmuyor.”
Tarkan Beşkardeş, Güner Yılmaz’ın kurmuş olduğu yatırımcı bir şirket olan Edirne Osmanlı Evleri Turizm İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketinin Genel Müdürü.
·
Tarkan Beşkardeş, Güner
Yılmaz’ın kurmuş olduğu yatırımcı bir şirket olan Edirne Osmanlı Evleri Turizm
İnşaat Sanayi ve Ticaret Şirketinin Genel Müdürü. Şirket yetkilileri büyük bir
proje için İstanbul’dan Edirne’ye gelmişler. Edirne’nin tarihi Kaleiçi semtinde
22 tane tapulu yeri restore edip turizme kazandırmak için satın almış ve
projenin ilk ayağı olan Butik oteli hizmete geçirmişler. Edirne’de ki çeşitli
engellerden yıldıklarını, projelerini gerçekleştirmekten soğuduklarını
belirtiyor. Restorasyonunu bitirerek turizme açtıkları iki oteli bile dört
yılda açabildiklerini söylüyor. Usta bulamama sorunu dâhil aklınıza gelebilecek
her sorunu yaşadıklarını iddia ediyor. Belgeleri Turizm Bakanlığından alındığını,
bütün evraklarının resmi makamlarca onaylı olmasına rağmen yatak kapasitesini
yükseltmek isterken bile inşaat başlangıçlarında sorunlar
yaşadıklarından yakınıyor. “Otelin yatak kapasitesini 160’a çıkartmak istedik
ama burada bile sorunlarla karşılaştık. Şu an yatak kapasitemiz 26. Edirne’nin
tanıtımı doğru düzgün yapılamıyor çünkü bizim gibi yatırım yapmak isteyen,
Edirne’nin değerini arttırmak isteyen yatırımcılara destek verilmiyor. Oysa
Edirne bir açık hava müzesi…
ü Kapıkule Gümrük
Kapısından giriş veya çıkış yapan 3 milyonu aşkın turistin 1 milyonunu bile
Edirne merkezine yönlendirebildiğimizi sanmıyorum. Bu sorunu nasıl değerlendirirsiniz?
Tarkan Beşkardeş: Gerçekçi olalım 2-3 milyon diye bahsettiğiniz istatistik değerli
turistin birçoğu Edirne’nin otobanını kullanıp gidiyor. Bunun kaçı Edirne’de
konaklıyor veya alışveriş yapıyor. Çarşıya çıkıp bakın. En dolu gün olan Cuma
ve Cumartesi gününde bile aralarında ne kadar yabancı turist var? Cuma pazarı
alışverişine gelen günübirlikçi Yunanlar hariç, o kadar az ki. Bu şartlarda
getirmeniz mümkün değil. Edirne’nin reklamı ve tanıtımı yeterince yapılmıyor.
Siz turist olsanız Edirne’de 4-5 gün konaklamalısınız? Bu süreçte ne
yapılabilir? En büyük sorun bu.
ü Otelinizin
restorasyonunu yaparken sıkıntılar yaşadınız mı?
Tarkan Beşkardeş: İnanılmaz bir usta ve kalifiye eleman sıkıntısı yaşadık. Şu
an bile tarihi bir ahşap evin restorasyonunu yapacak bir usta Edirne’de
bulamıyoruz. Edirne’de ustayım diyen tarihi eser yapacak marangoza İstanbul’da
çivi çaktırmazlar, çırak yapmazlar kimse kusura bakmasın. Kaç ustayı
getirdiysek işi görüp benim ekibim yok, büyük iş vs… bahaneler ürettiler.
İstediğimiz malzemeyi bulamadık İstanbul’dan aldık. Usta bulamadık İstanbul’dan
çağırdık. Böyle malzeme ve teknik sıkıntılar da oldu akabinde maliyet arttı ve
süreç uzadı. Bu da tabiî ki Edirne’de bu işlere önem verilmediğinin göstergesi.
Haliyle bu bizim tadımızı ve hevesimizi kaçırıyor. Edirne’nin teknik açıdan ve
kalifiye elaman açısından çok eksik kaldığını söyleyebilirim.
ü Edirne’de Turizm
açısından gördüğünüz eksikler nedir?
Tarkan Beşkardeş: İnsanların Edirne’de 2 veya 3 gün konaklaması için sebep
yok. İnsanlar sabahtan geliyorlar. Camileri geziyorlar, akşam ciğerlerini yiyip
gidiyorlar. Konaklamaları için alternatif eğlence mekânları, etkinlikler, konferanslar,
alternatif restoranlar yapmak zorundasınız. Ama Edirne’de bu konuda çalışma
yapılmadığı gibi, kurumlar yatırım yapmak isteyen müteşebbislerin yoluna adeta taş
koyuyor. İl dışından misafirim geldiği zaman, akşam geç vakitte yemek yiyecek
yer bulamıyoruz. Ciğerciler bile saat 21.00’de kapanıyor. İnsanlar çocuklarınla
beraber gidecek yer bulamıyor. Şimdi buna karşılık alışveriş merkezi açık orada
yemek çeşidi çok diyebilirsiniz fakat gelen turistler FastFood tarzından bıkmış
yöresel tatlar arıyor. Edirne’nin mutfak kültürünün çok zengin olduğunu duydum.
Ama bu durum restoranlara yansımıyor. Dışarıdan misafirimiz geldiğinde,
birlikte yemek yemeye çıktığımızda köfte ve ciğerden başka yedirecek bir yemek
bulamıyoruz çünkü alternatif yok. Sözgelimi geleneksel ciğer dolması veya
mutancana veya bademli baklava öne çıkartılamaz mı?Kırkpınar bile yoğunluğu 2
gün sürüyor. Ama insanların ilgisini çekmiyor çünkü albenisi yok. Panayır,
eğlence ortamı yok.
ü Turizmin Gelişmesi için
çözüm önerileriniz nelerdir?
Tarkan Beşkardeş: Yanı başınızda 15 Milyon nüfuslu İstanbul var. İstanbul’da
Edirne tanıtım büroları açılabilir. Bu tanıtım büroları otobüs kaldırmak
suretiyle 2-3 günlük turlar düzenleyebilirler. Bu turların içerisinde mutlak
surette gece burada konaklamayı sağlayacak alternatif eğlenceler olmalı. Gündüz
tarihi eserler gezilir ama akşam, sözgelimi kadınlar matinesi, hamam
eğlenceleri gibi farklı eğlenceler yapılabilir. Bu inanın İstanbul’dan bile çok
fazla turist çeker. Ciğer festivali çok daha geniş kapsamlı ve renkli yapılmak
zorunda… Madem ciğer Edirne’nin bir değeri olarak ortaya çıktı o zaman bu ciğer
festivalini daha fazla tanıtın, reklamın yapın ki bilhassa yabancıların uğrak
yeri olsun festival. Kakava ile bir gece turist toplayarak turizm yapılmaz.
Kırkpınar ile senenin 2-3 günü turist çekerek turizm yapılmaz kaldı ki Kakava
ve Kırkpınar’ın daha organize, eğlence ve panayır ortamı şeklinde düzenlenmesi
lazım. Bugün o vizyon maalesef yok. Her şehrin bir eski merkezi olur.
Edirne’nin ‘old town’u Kaleiçi’dir. Burada bir ruh var. Ama maalesef burası hep
ihmal edilmiş. Otelimizde olduğu gibi diğer evlerde de yaşanmışlığı
hissediyorsunuz. Ahşap, bastığınızda gıcırdayacak ki buranın eski Edirne evi
olduğu anlaşılsın. Bu ruhu öne çıkartmak zorundayız. Yaşayan ve hikâyesi olan
yerler buralar. Otelimizin bulunduğu yer, eskiden mandıracı Albert Sarfatin ve
kuyumcu JackAssa’nın evleri. Betonarme evlerden farkı var buranın, bu ruhu öne
çıkartmak zorundayız. Buradaki evleri restore etmek zorundayız, turizme açmak
zorundayız. Ama bu konuda maalesef bize büyük sıkıntılar çıkartılıyor.
Güzergâhı buraya çevirmek için yatırımları arttırmak zorundayız ama bizler gibi
elini taşın altına sokan insan sayısı o kadar az ki… Bize büyük sıkıntılar
çıkartılıyor, yatırım yapma hevesimizin kaçtığını söyleyebilirim.
Başka bir konuya da dikkat çekmek isterim. Buraya hızlı
trenin çok yakında geleceği söyleniyor ki İnşallah gelir. Fakat bu proje otelciler
için bu şartlar altında kötü olacak. Çünkü herkes akşam hızlı trene atlayıp
evine dönecek. Bu durumda burada gece kalmaları için, konaklamaları için bir
sebep yok insanların. Dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz. İnsanların burada bir
günden fazla kalmasını istiyorsanız alternatif eğlence mekânları, fuar alanları
veya tanıtım günleri organize edeceksiniz. Burada hayat akşam saat 21.00’de
bitiyor maalesef. Buna karşılık 5-6 meyhane geç saatlere kadar açık oraya
gitsinler söyleminde bulunan savunma yapanlar; çocukları ile cami gezmeye gelen
aileleri göz ardı etmemeli ve bu kitleyi de düşünmeli.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder