İsmail Yörük: “Edirne bir turizm cenneti. Birçok yanlış, saçma karalar alan ve konusu ile ilgisiz yöneticileri olduğu halde bile biz hala, bu şehirde yaşayanlar olarak turizmden ekmek yiyoruz. Bir de işin doğrusunu yapsak! Öncelikli sorunlarımızı bile çözemiyoruz. Sorunları görüp eleştirmek kolay ama alternatifini de getirmek lazım. Sorunlar masa başında çözülmez, halkı, esnafı dinleyerek çözülür. Öncelikle bu yapılmalı”
• İsmail Yörük, Edirne doğumlu, doğma büyüme
Edirneli. Alipaşa Çarşısı esnafı. Babadan gelen işini devam ettiriyor. “Allah
nasip ederse bu güzel şehirde öleceğim” diyor.
► Edirne’de
yaşayan bireylerin çoğunluğu dolaylı veya direk turizmden faydalanıyor. Edirne turizminin
daha iyi olması için neler yapılabilir?
İsmail Yörük: Edirne
bir turizm cenneti. Birçok yanlış, saçma karalar alan ve konusu ile ilgisiz
yöneticileri olduğu halde bile biz hala, bu şehirde yaşayanlar olarak turizmden
ekmek yiyoruz. Bir de işin doğrusunu yapsak! Öncelikli sorunlarımızı bile
çözemiyoruz. Sorunlar masa başında çözülmez, halkı, esnafı dinleyerek çözülür.
Öncelikle bu yapılmalı. Edirne eskiden bir tarım kentiydi, evet. Ancak son
25-30 senede köyden kente göç başladı, insanlar tarım arazilerini ekmekten
vazgeçtiler. Genç nüfus tarım yapmaz oldu. Düşünün köylerde Pazar kuruluyor
artık! Tüm bunlarla birlikte tarımın hak ettiği değeri görmemesi ile bize ekmek
kapısı olarak sadece turizm kaldı. Doğru değerlendiremediğimiz halde bile bu
işten iyi kötü ekmek yiyoruz, dediğim gibi. Tuvalet gibi, otopark gibi
sorunlarımızı çözmekten aciziz… Bir seyyar tuvalet yaptılar, koyacak yer
bulamıyorlar. Seyyar tuvaleti koydukları yer doğru bir yer değil elbette ama
alternatif bir yer bulabiliyor muyuz? Tamam, Atatürk anıtının arkasında
olmasın, peki nerede olsun? Sadece eleştirmeyelim, alternatif getirelim. Seyyar
tuvalet sorunu çözülmek zorunda. Bunun yanında otopark sorunu şehrimize gelen insanları
bıktırmış durumda. İnsanlar Kaleiçi bölgesine, ara sokaklara arabasını
bırakıyor, işleri bittiğinde arabasını bulamıyor. Turistler bizim kıymetlimiz
ama iyi hizmet etmiyoruz. Kaçan turisti geri getirmek zordur. Her tarafta
dilenciler görüyoruz, seyyar satıcılar görüyoruz. İnsanların önünü kesip, zorla
bir şeyler satmak nedir? Yabancı turistlerin önünü kesip sadaka istiyorlar.
Böyle bir yere neden turist gelsin? Bütün Belediye ve Valilik gibi resmi odalar,
sivil toplum kuruluşları bir araya gelerek önce durum tespiti yapmalı, sonra da
esnafla konuşarak, esnafın fikirlerini alarak çözüm üretmeli. Bizim en yoğun
günlerimiz Cuma pazarının olduğu gün ve hafta sonu. Yabancı turist bugünlerde
çok geliyor. Bahsettiğim yetkililer bu günlerde gezip, turistlerin sorunlarını
gözlemlemeli. Esnaf vatandaşa iyi davranıyor mu, turistlere iyi davranıyor mu
bunlar da gözlemlenerek, esnaf kötü muamele ediyorsa, ceza verilmeli. Demem o
ki bu iş çok faktörlü. Önce altyapı sorunları halledilmeli, sonra esnafın
dertleri dinlenmeli, durum tespiti yapılarak, sahaya inilmeli ve tabii esnafta
denetlenmeli. En iyi reklam turiste hoş davranmaktır. Turiste iyi davranırsan,
buradan memnun ayrılırsa, ülkesine döndüğünde senin ayaklı gazeten olacaktır,
senin reklamını yapacaktır zaten.
Edirne’nin Kaleiçi bölgesi ile
ilgili neler söylemek istersiniz?
İsmail Yörük: Tabii
evlerin durumu içler acısı. Bu durum hepimizi üzüyor. Keşke atıl durumda olan
evler restore edilse. Her şeyi devletten beklemeyelim ama taşın altına elini
sokan, bu konakları satın alıp, restore etmek isteyen insanların da önünü
açalım, bürokratik engeller ile yıldırmayalım. Burada da kurumların desteği
lazım. Her şeyi devletten beklemeyelim ama devlet de müteşebbislerin önünü
açsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder