Alaaddin Uğur:
“Edirne huzurlu bir şehir. Edirne asayiş bakımından rahat, toplumsal baskının
olmadığı, farklı karakterlerden insanların bir arada yaşayabildiği bir şehir.”
ü A veya B
makamında birisi olarak değil, Alaaddin Uğur olarak; Turizm, kültür ve tarih
açısından Edirne’yi değerlendirdiğinizde nasıl bir manzara ile
karşılaşıyorsunuz?
Alaaddin
Uğur: Şehirlerin insanlar gibi
olduklarını düşünüyorum. Her şehrin diğer bir şehirden farklılığı var. Tıpkı
insanlar gibi. Birbirinden farklıdır şehirler. Bu açıdan baktığımızda Edirne
kültür, turizm ve biraz da tarım şehri. Edirne’de sanayi yok deniyor ancak
Edirne’ye sanayi getirirseniz başka şeylerden fedakarlık yapmak durumunda
kalırsınız. Edirne’nin güzelliklerinin farkına varmalı ve onları
kaybetmemeliyiz. Herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir durum var. Edirne
huzurlu bir şehir. Edirne asayiş bakımından rahat, toplumsal baskının olmadığı,
farklı karakterlerden insanların bir arada yaşayabildiği bir şehir. Edirne bunu
belki de sanayileşmemesine borçludur. Edirne’nin tarihi dokusu ve geçmişi,
Osmanlı’ya başkentlik yapması onu değerli kılıyor, bu yüzden şehrin tarihi
üzerine yoğunlaşmak gerek. Edirne ülkenin en batısında bulunmasına rağmen,
küçük bir il olmasına rağmen, ülke basınında yeterince yer almamasına rağmen
Türkiye’nin sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından ilk ona giren şehirlerinden
bir tanesi. Edirne’nin tüm bu olumlu yönlerinin yanı sıra olumsuz yönleri
olduğunu da belirtmek gerek. Edirne’nin akil insanlarının bir araya gelip bir
vizyon yaratması gerekmekte. Örneğin İl
genel meclisi ve belediye meclisinin bir araya gelip Edirne için ortak projeler
üretmesi şarttır. Bir arada çalışması gereken unsurlar güven eksikliği yüzünden
bir araya gelemiyor. Bu konuda eksikler görüyorum. Edirne’nin vizyonu tarih ve
kültür turizmidir. Bunun yanında tarımsal hayata önem vermek gerekiyor.
ü Edirne’de
turizm manasında nelerin eksik olduğunu düşünüyorsunuz? Yurtdışından Edirne’ye
gelenler Edirne’nin giriş kapısı olmadığı için Edirne’yi bulamıyorlar.
Edirne’nin bir ‘gir benisi’ yok. Bunun için ne yapmalı?
Alaaddin
Uğur: İspanya’nın Cadiz bölgesinde
sarı, kırmızı, mavi şeritler ile yola çizgiler çekilmiştir. Bu renkler ayrı
ayrı şehir içindeki önemli yerleri gösteriyor. Edirne üzerinden anlatacak
olursak. Sözgelimi sarı çizgi Selimiye Camii ya da valilik, mavi çizgi saraçlar
caddesi, kırmızı çizgi sağlık müzesi ya da Bulgar kilisesi. Yol üzerindeki
çizgileri takip ettiğiniz vakit istediğiniz yere gidebilirsiniz. Böylelikle
turizm haritası da çıkartmış olursunuz. Gayet basit ama kullanışlı bir sistem.
Edirne’ye de İspanya’da olduğu gibi bir sistem getirilirse dediğiniz sorun
ortadan kalkacaktır. İnsan yeter ki hizmet etmek, geliştirmek istesin Edirne
için yapılacak çok proje var, yeter ki birliktelik sağlansın. Bununla beraber
yöresel sıkıntılardan da bahsetmek isterim. Trakya’da genelde insanlar yatırım
yapmaktan kaçınıyor, riske girmek istemiyorlar. Az olsun benim olsun mantığı
ile hareket ediliyor. Edirne’de üretime dönük, istihdamı arttırıcı yatırımlar
göremiyoruz. Bu elbette mizaç meselesi ama Edirne’nin gelişimini engelleyen
faktörlerden birisi. Türkiye’deki hemen her şehirde sabit bir meydan
bulunmakta, tıpkı dünyanın diğer şehirlerinde olduğu gibi. Edirne’de bu
eksikliği de görmekteyiz. Saraçlardaki Atatürk heykeli etrafının meydandan
sayılmayacağını düşünüyorum. Kurumsal olarak Edirne Valisi Günay Özdemir
önderliğinde bu sorunları aşacak projeler üzerinde çalışıyoruz.’’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder