9 Mart 2018 Cuma

Alaaddin Uğur: “Edirne huzurlu bir şehir. Edirne asayiş bakımından rahat, toplumsal baskının olmadığı, farklı karakterlerden insanların bir arada yaşayabildiği bir şehir.


Alaaddin Uğur: “Edirne huzurlu bir şehir. Edirne asayiş bakımından rahat, toplumsal baskının olmadığı, farklı karakterlerden insanların bir arada yaşayabildiği bir şehir.”

ü  A veya B makamında birisi olarak değil, Alaaddin Uğur olarak; Turizm, kültür ve tarih açısından Edirne’yi değerlendirdiğinizde nasıl bir manzara ile karşılaşıyorsunuz?
Alaaddin Uğur: Şehirlerin insanlar gibi olduklarını düşünüyorum. Her şehrin diğer bir şehirden farklılığı var. Tıpkı insanlar gibi. Birbirinden farklıdır şehirler. Bu açıdan baktığımızda Edirne kültür, turizm ve biraz da tarım şehri. Edirne’de sanayi yok deniyor ancak Edirne’ye sanayi getirirseniz başka şeylerden fedakarlık yapmak durumunda kalırsınız. Edirne’nin güzelliklerinin farkına varmalı ve onları kaybetmemeliyiz. Herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir durum var. Edirne huzurlu bir şehir. Edirne asayiş bakımından rahat, toplumsal baskının olmadığı, farklı karakterlerden insanların bir arada yaşayabildiği bir şehir. Edirne bunu belki de sanayileşmemesine borçludur. Edirne’nin tarihi dokusu ve geçmişi, Osmanlı’ya başkentlik yapması onu değerli kılıyor, bu yüzden şehrin tarihi üzerine yoğunlaşmak gerek. Edirne ülkenin en batısında bulunmasına rağmen, küçük bir il olmasına rağmen, ülke basınında yeterince yer almamasına rağmen Türkiye’nin sosyo-ekonomik gelişmişlik açısından ilk ona giren şehirlerinden bir tanesi. Edirne’nin tüm bu olumlu yönlerinin yanı sıra olumsuz yönleri olduğunu da belirtmek gerek. Edirne’nin akil insanlarının bir araya gelip bir vizyon yaratması gerekmekte.  Örneğin İl genel meclisi ve belediye meclisinin bir araya gelip Edirne için ortak projeler üretmesi şarttır. Bir arada çalışması gereken unsurlar güven eksikliği yüzünden bir araya gelemiyor. Bu konuda eksikler görüyorum. Edirne’nin vizyonu tarih ve kültür turizmidir. Bunun yanında tarımsal hayata önem vermek gerekiyor.
ü  Edirne’de turizm manasında nelerin eksik olduğunu düşünüyorsunuz? Yurtdışından Edirne’ye gelenler Edirne’nin giriş kapısı olmadığı için Edirne’yi bulamıyorlar. Edirne’nin bir ‘gir benisi’ yok. Bunun için ne yapmalı?
Alaaddin Uğur: İspanya’nın Cadiz bölgesinde sarı, kırmızı, mavi şeritler ile yola çizgiler çekilmiştir. Bu renkler ayrı ayrı şehir içindeki önemli yerleri gösteriyor. Edirne üzerinden anlatacak olursak. Sözgelimi sarı çizgi Selimiye Camii ya da valilik, mavi çizgi saraçlar caddesi, kırmızı çizgi sağlık müzesi ya da Bulgar kilisesi. Yol üzerindeki çizgileri takip ettiğiniz vakit istediğiniz yere gidebilirsiniz. Böylelikle turizm haritası da çıkartmış olursunuz. Gayet basit ama kullanışlı bir sistem. Edirne’ye de İspanya’da olduğu gibi bir sistem getirilirse dediğiniz sorun ortadan kalkacaktır. İnsan yeter ki hizmet etmek, geliştirmek istesin Edirne için yapılacak çok proje var, yeter ki birliktelik sağlansın. Bununla beraber yöresel sıkıntılardan da bahsetmek isterim. Trakya’da genelde insanlar yatırım yapmaktan kaçınıyor, riske girmek istemiyorlar. Az olsun benim olsun mantığı ile hareket ediliyor. Edirne’de üretime dönük, istihdamı arttırıcı yatırımlar göremiyoruz. Bu elbette mizaç meselesi ama Edirne’nin gelişimini engelleyen faktörlerden birisi. Türkiye’deki hemen her şehirde sabit bir meydan bulunmakta, tıpkı dünyanın diğer şehirlerinde olduğu gibi. Edirne’de bu eksikliği de görmekteyiz. Saraçlardaki Atatürk heykeli etrafının meydandan sayılmayacağını düşünüyorum. Kurumsal olarak Edirne Valisi Günay Özdemir önderliğinde bu sorunları aşacak projeler üzerinde çalışıyoruz.’’

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder