31 Mart 2018 Cumartesi

Zarif Bakan: “Bulgar ve Yunan turistler, Edirne’nin zenginleşmesi açısından çok önemli.”


Zarif Bakan: “Bulgar ve Yunan turistler, Edirne’nin zenginleşmesi açısından çok önemli.”
Börekçi Zarif Bakan
Zarif Bakan, Türk Milliyetçisi, yardımsever dürüst kişilik sahibi. Karslı, Kürt bir ailenin çocuğu. 12 yaşında İstanbul’da inşaat işinde çalışan ailesinin yanından ayrılarak Trakya’ya ayakbastı. Önce Babaeski’ye geldi. Bir süre çiftlik işinde çalıştıktan sonra Lüleburgaz’da çorbacıda iş buldu. Sonra Lüleburgaz’daki Börekçi Mustafa’nın dükkânında çalışmaya başladı. Börekçilik macerası böyle başladı. Devamını kendi ağzından dinleyelim.
ü  Zarif Bakan: Burada garson olarak başladıktan sonra imalat bölümüne geçiş yaptım. Kısa bir süre sonra imalat bölümünde tek başıma çalışmaya başladığımda küçük bir çocuktum ve tek başıma dükkânın böreklerini ben yapmaya başladım. Oradan ayrılıp başka bir börekçide çalıştım. Sonra Edirne maceram başladı. Bugün Saraçlar Caddesindeki Balık Pazarının aşağısında bulunan Final Pastanesi o günün Kısmet Pastanesi. Mümin İriş tarafından açılan Kısmet Pastanesinde çalışmaya başladıktan sonra Edirne günlerim başladı. Kısa bir süre sonra evlendim, 90’lı yıllarda seyyar olarak börekçilik yapmaya başladım.  Tezgâhımı yasal olarak kurmuş olmama rağmen çok büyük sıkıntılar çektim. Edirne’de birçok esnaf arkadaş beni emniyete şikâyet etti, yasal da olsa seyyar olarak börek satmam istenmedi. Evimin önünden seyyar arabam çalındı, çeşitli baskılara maruz kaldım ama yine de yılmadım. Nihayetinde Edirne’de bir dönem seyyar satıcılık yasaklandı. Bir süre sonra Saraçlar Caddesi’nde bir dükkân kiralayarak börekçiliğe devam ettim. Sonrasında bugün hizmet verdiğimiz dükkânı satın aldım ve 90’lı yıllardan beri burada Edirne halkına hizmet ediyoruz. Geçmişimi hiçbir zaman unutmadım. Seyyar satıcılıktan geldiğim için fakir-fukarayı hiçbir zaman unutmadım. Elimden geldiğince insanlara yardım etmeye, ellerinden tutmaya çalışıyorum. Geçmişimle gurur duyan bir insan olduğum için, nerden geldiğimi unutmadığım için fakirin hakkını gözetmeye devam ediyorum.
·          Türk Milliyetçiği nedir sizce? Tarif eder misiniz?
ü  Zarif Bakan: Türk Milliyetçiliği her şeyden önce toprağa saygıdır. Toprağına, vatanına, milletine sevgi ile saygı ile bağlı olmaktır Milliyetçilik. Ben Karslı olsam da Edirne’de ekmek yiyen birisi olarak söylüyorum: Burasını vatan bildim çünkü Edirne’den Kars’a kadar bu memleketin toprağını, insanını seviyorum. Şüphesiz ki Edirne’den memleketim olan Kars’a gittiğimde de orada ayrımcılık görüyorum. Onların hemşerisi olmama rağmen, dışarıdan geldiğim için bazı insanların ötekileştirmesine maruz kalıyorum. Edirne’de sen Karslısın Kürtsün diye ötekileştiriliyorum. Yani sadece ayrımcılık bir yerde yapılıyor demek doğru değil. Doğduğumuz ve doyduğumuz toprağa, insana katkı vermek, gerekirse o toprak için ölmek bizim boynumuzun borcu ve milliyetçiliğimizin gereği.
·          Edirne Turizmini değerlendirmenizi söylesem ne söylersiniz?
ü  Zarif Bakan: Son dönemlerde iki Yunan askerinin sınırımıza izinsiz girmesi ve sonrasında yaşananlardan ötürü Yunan halkı Edirne’ye daha az gelir oldu. Bu da elbette turizmi etkiliyor. Bulgar ve Yunan turistler, Edirne’nin zenginleşmesi açısından çok önemli. Bu turistlerin sayısını arttırmamız gerekiyor. Burada esnafa büyük görev düşüyor. İğneyi kendimize batırıp, Edirne’ye neden eskisi kadar yabancı turist gelmiyor sorusunu sormamız gerekiyor. Yabancı turistlere daha çok ilgi, alaka, güler yüz göstermek zorundayız ki tekrar Edirne’ye gelip bizi tercih etsinler. Biz gıda işi yapıyoruz. Gıda işinde en önemli unsur hijyen… Zarif Börekçilik olarak en çok buna dikkat ediyoruz. Esnaf arkadaşlarımızın da turistleri çekmek için hem hijyen konusuna hem sunum konusuna dikkat etmesi gerekiyor. Yolda yürüyüşümüzden, çöp atmaya, müşteri ile diyaloğumuza kadar her şeye dikkat etmemiz gerekiyor ki Edirne turizmi gelişsin.
·          Edirne Turizminin Gelişmesi Açısından Neler Yapılabilir?
ü  Zarif Bakan: Evvela çarşıdaki dükkânların bir örnek olması gerektiğini düşünüyorum. Dükkânların dış cepheleri aynı olursa derli-toplu, düzenli ve güzel bir görüntü ortaya çıkacaktır. Ayrıca dükkanlara Edirne ruhuna uygun, belki Osmanlı motifleri ile süslenmiş nostaljik bir hava verilir. Bu da dükkânların daha çok turist çekmesini sağlar. Hatta bizim de dükkânımızın olduğu Çilingirler Çarşısı olarak tabir edilen ve sağlı sollu dükkânlardan oluşan çarşının üstü kapatılabilir. İstanbul’daki Kapalıçarşı gibi yapılırsa, bu dar cadde çok daha işlek hale gelir. Böylece esnaf arkadaşlar dışarıya masa da atar ve daha çok turist çekmiş oluruz.

2 yorum:

  1. Edirnenin 1 numaralı börekçisi

    YanıtlaSil
  2. edirneye gittiğinizde böreğini yemeden gitmek imkansız bu kadar harikülade bir börek görmedim

    YanıtlaSil