Alipaşa esnafı Mustafa
Şahan: “Yunanistan ile aramızda iki asker meselesinden dolayı bir itilaf ortaya
çıktı. Bundan dolayı Yunanistan’dan buraya gelinmemesi konusunda bir engelleme
olduğunu bilmekteyiz.”
·
Alipaşa
esnafı Mustafa Şahan, 1983’te İstanbul’da sur dibinde bir fuar düzenlenmişti.
Orada bir dükkân tutmuştu, 67 vilayete hizmet verirken, Trakya halkına özel bir
sempati duydu. Edirne’yi hiç bilmez iken, rahmetli Muammer Kaytan İstanbul
Beyazıt’taki işyerine gelip, deri işine başlayacağını söyleyip, Mustafa Beyi ve
eşi Birgül Hanımı peşi sıra Edirne’ye sürüklüyor. İstanbul’da ki kalabalık ve
hava kirliliğinden bunaldığı için Muammer Kaytan’ın memleketi Edirne’ye gelmeye
karar verip yerleşiyor. Park Otelin
altında Şahan Deri isimli deri imalat ve satış mağazası ile Ailpaşa Çarşısı
içinde satış mağazası var. Olta balıkçığının hastası. Devamını kendisinden
dinleyelim.
·
Neden Edirne’ye yerleştiniz, derici dükkânı
açtınız? Edirne’de sizi cezbeden şey ne oldu?
ü Alipaşa
esnafı Mustafa Şahan: Halkı
ile alakalı bir sempatim vardı zaten. Buraya gelmemi kolaylaştıran en önemli
etken buydu. Ticaret açısından bakarsak özellikle o dönem şehir revaçta, çünkü
sınır ticareti yoğunlukta, Yunan geliyor, Bulgar geliyor, uluslar arası ticaret
yapılıyor. Bu da cezp etti elbette. Yine de bunun kıymetinin burada
bilinmediğini söylemem gerek. Yabancı turistleri buraya çekecek çok daha farklı
uygulamalar yapılabilir. Örneğin, buraya günübirlik gelen yabancı turistlere
girişte ufak bir bedel karşılığı kart verilse bu kart ile buraya geldikleri
zaman park ücreti vermeseler, çıkışta da kartı teslim edip, paralarını geri
alsalar, onların otopark ücretini biz esnaflar kendi aramızda toplasak daha
güzel, daha samimi bir ortam oluşacaktır.
·
Son günlerde şehrimize gelen Bulgar ve
Yunanların sayısında hatırı sayılır bir düşüş gözlüyoruz. Bunun sebebi ne
olabilir?
ü Alipaşa
esnafı Mustafa Şahan: Yunanistan
ile aramızda iki asker meselesinden dolayı bir itilaf ortaya çıktı. Bundan
dolayı Yunanistan’dan buraya gelinmemesi konusunda bir engelleme olduğunu bilmekteyiz.
Yunan tarafının buraya turist gelmemesi için gümrükten engelleme yaptığına dair
duyumlar alıyoruz. Yunan halkının milliyetçiliği de etken. Aramızda çıkan asker
meselesinden kaynaklı olarak buraya gelmeyi tercih etmiyor Yunan komşularımız.
Meselelere siyasi olarak değil insan odaklı baktığımızda bizim Yunan halkı ile
de Bulgar halkı ile de herhangi bir problemimiz olmadığını dile getirmek
zorundayız. Ankara ile Atina, Ankara ile Sofya problem yaşayabilir ama biz halk
bazında bunu halledebilmeliyiz. Türk milletindeki parçalanmışlık, bölünmüşlük
de bu sorunun halledilememesinde etken.
·
Edirne’de turizmin gelişmesi için neler
yapılabilir?
ü Alipaşa
esnafı Mustafa Şahan: Belediyenin
çok daha fazla çalışması gerekiyor öncellikle. Nehir kenarlarındaki çöpleri
toplayarak başlamak gerek. Kıyık tarafına şehre en yakın yere otopark yapılsa,
oradan da şehre ücretsiz gelinip gidilse turist sayısı bir anda artacaktır.
Tırcılar da arabasını oraya çeker, şehre iner ve alışveriş yapar. Böylelikle
Edirne kazanır. İki tane köprümüz var ne güzel düzenlendi ama yüz metre
aşağısı, yüz metre yukarısı çöpten kurtarılamıyor, biz daha neyi konuşacağız?
Köprünün bitişiğindeki protokol evinin oradan bir iki tane sandal suyun
üzerinde turistlere gezinti yaptırabilir. Nehirler ve çevresi temizlendiğinde
bu sandal gezintileri çok ilgi geçecektir. Yerli ve yabancı turistlerin uğrak
yeri olur bu nehirler, böylelikle Edirne kazanmış olacak. Meriç ile Tunca
köprüleri arasındaki alanın istimlâk edilerek eğlence merkezi haline
getirilmesi gibi bir proje de geliştirilebilir. Bu eğlence alanı yan
taraflardan arabalara, geniş bölgeden halka açık şekilde yapılacak olursa ciddi
miktarda turist çekecektir. Burada kafeler, eğlence mekânları yapılabilir.
Nasıl dışarıdan gelenler Karaağaç’a gidiyorsa burası da alternatif bir eğlence
mekânı yapılabilir.
·
Alipaşa Çarşısında uzun yıllardır
esnaflık yapıyorsunuz. Çarşıdaki esnafın turistlere bakış açısı ve
davranışlarını değerlendirir misiniz?
ü Alipaşa
esnafı Mustafa Şahan: Kötü değilse bile iyi sayılmaz. Yani farkında
olmadan düzenli müşterisine farklı, müşterisi olmayana farklı davranan esnaflar
olduğunu görmekteyiz. Halka güler yüzlü davranırsan, hakkını verirsen, yanından
memnun ayrılırlarsa zaten insanlar seni tercih ederler. Hiçbir müşteriye
garanti gözü ile bakmamak lazım. Güler yüzlü olmak, insanları memnun etmek çok
önemli. Yarın ölecekmişiz gibi ilişkilerimizi tesis etmek, hiç ölmeyecek gibi
de işimize sahip çıkmak zorundayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder