Dr. Özcan Aygün: “Romanlar içerisinden suç işleyenler çıktığı kadar örnek alınması gereken şahsiyetler de çıkıyor.”
·
Dr. Özcan Aygün, Edirne doğumlu.
Sırasıyla Kurtuluş İlkokulu, Atatürk Ortaokulu, Edirne Endüstri Meslek Lisesi
Metal İşleri, Edirne Meslek Yüksekokulu Maden İşleri Mühendisliği ve ardından
da Trakya Üniversitesi Türkoloji Bölümü olmak üzere bütün okullarımı Edirne’de bitirdi.
Yüksek lisansına Trakya Üniversitesinde yaptı ve araştırma görevlisi olarak
Türkoloji bölümünde çalışmaya başladı. 25 yıldır Trakya Üniversitesinde görev
yapıyor. Ailesi Edirne’ye 51 yıl evvel gelmiş. Anne tarafım Selanik muhaciri,
baba tarafımda Sinoplu. Edirne’de doğdu, büyüdü. Edirne sevgisi ve sevdası ile
Edirne’nin tarihi üzerine çalışmalar yapıyor. “Ben yaşadığım toprağın
milliyetçisiyim, bayrağımın sahibiyim.” diyor.
ü Milliyetçiliği
tarif etmenizi istesem, ne söylersiniz?
Dr.
Özcan Aygün: Milliyetçilik
her türlü siyasi fikrin üzerindedir benim için. Herkes vatanını sever çünkü
mayamız vatanın bir parçasıdır. Bu konuda dinimizde de çok açık bir ifade
bulunmaktadır: ‘Vatan sevgisi imandandır.’ Seçtiğim bölüm olan Türkoloji itibariyle
vatan sevgimizi göstermek ve ülkemize katkıda bulunmak için okumaya,
araştırmaya, öğrencilerimize vatan sevgisini aşılamaya devam ediyorum.
Milliyetçilik biraz da çok çalışmak ve öğrenci yetiştirmek demek benim
nazarımda.
ü Edirne’de
doğup büyüdünüz, burada okudunuz ve burada çalışmaktasınız. Bütün bunlardan
yola çıkarak Edirne’deki Roman kültürü ile ilgili neler söyleyebilirsiniz?
Dr.
Özcan Aygün: Türkiye’deki
üniversiteler içerisinde tek olma özelliğine sahip Trakya Üniversitesi Roman
Kültür ve Araştırma Enstitüsünün Müdürlüğünü yapmaktayım. Bu görevimden de
hareketle size Romanlar hakkında bilgi vermek isterim. Kökenlerine baktığımızda
Romanların, Hindistan üzerinden bu coğrafyaya geldiğini görmekteyiz. Romanların
konuştukları dile baktığımız vakit Hindistan’da konuşulan Sanskritçenin iki
ayrı kolundan geldiğini görmekteyiz. Romanlar kendi dillerine Avrupa
ülkelerinden ve Balkan ülkelerinden aldıkları kelimeleri de eklemiştir. Aynı
zamanda göç hareketleri esnasında Adana, Mersin ve civarı yörelerine yerleşen
Romanlar dillerine Arapça ve Farsça kelimeleri de ilave etmişlerdir. Bunları
anlattıktan sonra şunu ifade etmek isterim ki: Birinci önceliğimiz Roman
vatandaşlarımızın istihdam edilerek topluma kazandırılması. Bu konuda valilik, belediye
ve sivil toplum kuruluşları ile ortak çalışmalar yapmaktayız. Romanların
tümünün istihdam edilme projesi hemen çözülecek bir sorun değil. Uzun vadeli
planlar yaparak 10-15 sene içerisinde gerçekleşecek bir proje olarak görmek çok
daha mantıklı olacaktır. Roman vatandaşlarımıza potansiyel suçlu gözüyle
bakmadan onları toplumun bir parçası olarak görmek durumundayız. Unutmayalım ki
Roman vatandaşlarımız ülkemizi çok seviyorlar ve bir aidiyet söz konusu. Romanlar
içerisinden suç işleyenler çıktığı kadar örnek alınması gereken şahsiyetler de
çıkıyor. Okuyan, çalışan, evine ekmek götüren ve iyi vatandaş olmanın
özelliklerini sergileyen birçok Roman vatandaşımız da bulunmakta. Yoksulluk ve
suç ortamı içerisinde doğan bir kişinin suça meyilli olacağını da unutmamak
gerek. Yoksulluk ve işsizlik ortadan kaldırılırsa zaman içerisinde suç işleme
oranlarında düşüş hatta sıfırlanma olacağını düşünmekteyim.
ü Edirne
tarihi dokusu ve kültürü itibariyle çok önemli bir şehir… Edirne’ye daha fazla
turist çekmek için neler yapılabilir?
Dr.
Özcan Aygün: Edirne
bizim sevdamız… Biz öncelikle kendi üstümüze düşeni yapıp aşkla ve şevkle
öğrencilerimize Edirne sevgisini aşılamaya ve öğretmeye çalışıyoruz. Türkiye
genelinde şu anda 12 ayrı şehrimizde Uranyum aranmakta. Edirne’de bunlardan
birisi… Burada da büyük projeler ile araştırılacak. Lalapaşa ve civarında o
potansiyele haiz araziler olduğunu öngörüyorum. Bulunduktan sonra farklı
ülkelerde olduğu gibi nükleer tesislerin turizm açısından değerlendirilmesi
gerekir. Bu uygulama turist çekecektir. Dünyada bunun örnekleri mevcuttur.
İsveç gibi, Norveç gibi… Meriç nehrinin altından geçen şeffaf bir tünelde
yapılabilir. Orası tamamen temizlendikten sonra doğal bir akvaryum haline
getirilebilir. Zamanında Edirne halkına söz verilmişti… Ankara’daki Atakule
benzeri olan Yıldırım kulenin yapılacağına dair. Yıldırım kule yapılırsa
yabancı turist sayısının da artacağı düşüncesindeyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder