10 Mart 2018 Cumartesi

Av. Mete Türkay: “Edirne’nin en büyük sorunu Edirnelilerin Edirne’ye sahip çıkmamasıdır.”

Av. Mete Türkay: “Edirne’nin en büyük sorunu Edirnelilerin Edirne’ye sahip çıkmamasıdır.”

 ·        Av. Mete Türkay 1978 doğumlu. 1994 yılından beri Edirne’de yaşıyor. Babasının Edirne’de Ağır Ceza Hakimi olmasıyla Edirne’de yaşamaya başlanmış. 2004 yılında eşi Av. Neslihan Özkan Türkay ile evlendikten sonra Edirne’de yaşantısını devam ettirmeye karar vermiş. 2010’dan beri Edirne Barosunda görev çeşitli görevlerde aktif rol alıyor. Üç dönem yönetim kurulu üyeliğinden sonra, son dönemde de baro başkan yardımcılığını görevinde bulundu. Bu dönemde de Türkiye Barolar Birliği delegesi olarak görevini sürdürüyor. Atatürkçü Cumhuriyetçisi ve Türk milliyetçisi vatanının, toprağını, bayrağını seven bir kişiliği var.                                                          


ü Hukukçu bir aileden geliyorsunuz. Edirne’de yaklaşık olarak 400 avukat bulunmakta. Bu sayının Edirne’ya fazla olduğunu düşündüğümüzde neden burada avukatlık yapıyorsunuz? İstanbul’da ya da başka yerlerde daha iyi şartlarda mesleğinizi devam ettirebilirsiniz. Edirne’de sizi cezbeden nedir?
Av. Mete Türkay: Büyük şehirde yaşamanın getirisi kadar götürüsü de çoktur. Büyük şehirlerde yaşamak maddi olarak daha zor. Ev kiralarını göz önüne getirin. Kazandığınız para Edirne’de daha değerli. Avukatlık mesleğini gerektiği gibi icra edip, arta kalan zamanlarda hukukla alakalı gelişmeleri takip edebilmek adına Edirne çok güzel bir şehir. Mesleğimizi gönlümüzce devam etiriyoruz. Aslında az evvel söylediğiniz 400 avukat rakamı fazla değil desek doğru olur. Değişen yasalar dolayısıyla avukatlarda iş kaybı çok daha fazla oldu. CMK’larda yapılan değişiklikler ile arabuluculuk mesleği hayatımıza girdi. Uzlaşma usulünün de yasalar ile hayatımıza girdiğini gördük. Onun dışında veraseti artık noterler veriyor. Bunlardan dolayı para kazanamıyoruz. İnsanların alım gücü de çok düştü. Ekonomideki zayıflamadan dolayı kazanç kaybı oldu. Paramızın değerinin azaldığı ortada.
ü Edirne’nin tarihi ve kültürel değerlerini nasıl değerlendirirsiniz? Burada kalmanızda bu değerler cezp edici oldu mu?
Av. Mete Türkay: Edirne’nin taşı toprağı tarih bir defa. Edirne’nin kızları Selimiye Cami’nin minaresini görene kadar uzağa gider derler. Hanım Edirneli olunca biz de Edirne’ye sevgimizden cami minaresinden uzaklaşamadık. Edirne’nin rahat bir şehir olması, genel suç oranının düşük olması, sosyal olarak insanın kendisine vakit ayırabilmesi Edirne’yi mutlu yaşanır bir şehir haline getiriyor.
ü Edirne’nin daha iyi olması için neler yapılabilir?
Av. Mete Türkay: Edirne’nin çok ciddi bir altyapı sorunu var. Ancak bu yüklü maliyet gerektiren bir iş, hemen yapılamıyor. Halkın da bu noktada sabırlı olması gerekmekte. Türkiye’nin genel sorunu budur. Edirne ile ilgili uzun vadeli düşünüp, doğru yatırım yapmak gerekli. Bu şehre sanayi gelmeli. Ama Edirneliler gerekli ilgi alakayı gösterebilecek mi? Bu önemli bir soru olarak karşımıza çıkıyor. Edirne’nin bakir kültür yapısının bozulmaya uğramaması gerek yoksa altyapı olarak Çorlu gibi bir şehir olmaya başlarız. Bununla beraber suç oranı artmaya başlar. Edirne’nin en büyük sorunu Edirnelilerin Edirne’ye sahip çıkmamasıdır. Edirne gibi milli ve manevi değerlerini çok düzgün yaşayan bir şehirde daha fazla sahiplenme gerekiyor. Edirne’deki sorunların hepsinin tespit edilip, hepsine bir sabırla eğilmek gerekiyor.
ü Edirne’ye 3.600.000 turist geliyor. Ama bu gerçek rakam değil. Kapıkuleden geçenleri turist diye sayıyorlar. Bunları Edirne’ye çekmek için ne yapmak gerekiyor?
Av. Mete Türkay: Gerekli yol düzenlemelerini yapmaya başlamak gerek öncelikle. Yol planlaması yapılmalı. Edirne’ye şehre girişi gösteren bir giriş kapısı yapılması gerekmekte. Böylelikle esnafta kazanacaktır. Şehre gelen turistler Edirne’yi tanırken, esnaflarımız da daha çok para kazanacaktır. Kapıkule’de antrepolar kurulması da önemli bir seçenek. Oradan gelen tırlar burada bırakılır, yapılacak ticaret buradan yapılır. Dağıtım buradan olmalı, giriş buradan olmamalı. Böylelikle Edirne ticari açıdan da gelişmiş olacaktır. Bu ticari güveni de sağlar. Kapıkuledeki geniş araziler değerlendirilmek durumunda.
Biz tarihimizi sunamıyoruz. Tarihimizi korumayı bilmiyoruz. Düzenlemeleri doğru yapamıyoruz.  Düzeltmek restore etmek istediğiniz binaları restorasyonu prosedür açısından çok zor. Bir çivi çakamıyorsunuz çünkü izin alamıyorsunuz. Bu yüzden Kale içinde bulunan binalar atıl durumda kalıyor. Edirne turizmini geliştirmenin yolu daha fazla reklam yapmak ve turları Edirne’ye yönlendirmek. Buraya yalnızca Yunanistan ve Bulgaristan geliyor. Onlar da alışveriş için geliyorlar. Bu durum değiştirilmeli. Meriç nehri ve Tunca nehri de değerlendirilmeli. Meriç Avrupa’da olsa Venedik gibi olur. Buralar da turizm açısından daha fazla değerlendirilmeli. Belediye, valilik ve sivil toplum kuruluşları bu konuda ortak hareket etmek durumunda. Çiftçilerin, köylülerin üretmeye başlaması da şart. Burada tarımın bu kadar zayıf olması düşünülmesi gereken bir konu. Burası tarımın merkezi olmak durumunda. Halkın gelir seviyesi yükselirse Edirne de yükselecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder