3 Temmuz 2018 Salı

Ahmet Haydin: “Edirne’yi Balkanların merkezi yapmak zorundayız. Edirne. Sanayiye gidin bakın, yerlerin neredeyse yarısından fazlası depo olarak kullanılıyor. Sanayideki yerler neden depo olarak kullanılır? Depo olarak kullanılacak başka dükkan yok mu Edirne’de? Siz o dükkanları depo olarak kullanacağınıza otomobil sektörüne yönelin. İnsanlar buralarda kalifiye eleman yetiştirsin, işsizlik azalsın. Edirne insanı iş sahibi yapılsın, istihdam edilsin. “


Ahmet Haydin: “Edirne’yi Balkanların merkezi yapmak zorundayız.  Edirne. Sanayiye gidin bakın, yerlerin neredeyse yarısından fazlası depo olarak kullanılıyor. Sanayideki yerler neden depo olarak kullanılır? Depo olarak kullanılacak başka dükkan yok mu Edirne’de? Siz o dükkanları depo olarak kullanacağınıza otomobil sektörüne yönelin. İnsanlar buralarda kalifiye eleman yetiştirsin, işsizlik azalsın. Edirne insanı iş sahibi yapılsın, istihdam edilsin. “

• Ahmet Haydin aslen Edirne Musabeyli köyünden. Doğma büyüme İstanbullu. 1982 yılında kardeşi Ayhan Haydin ile birlikte otomobil Aksesuar işine girdiler. Oto aksesuar işine İstanbul’da başlamışlar ve oğlu Anıl Haydin’i katarak Edirne’de “Anılım Oto Aksesuar & Stiker İmalat ve Toptan Satış” ismiyle devam ettiriyorlar. 2012 yılında babalarının sağlık problemlerinden dolayı Edirne’ye geldiler ve babalarına verdikleri söz üzere, 2012 tarihinden beri işlerine Edirne’de devam ediyorlar. Kendilerini bir Cumhuriyet Sevdalısı olarak tarif edebildiğini söylüyorlar. Bu yüzden aile geleneği haline getirdikleri oto aksesuar işini yapıyorlar. Her 29 Ekim Cumhuriyet Bayramında otomobiller için özel olarak hazırlanmış yapışkanlı ya da standart Türkiye Cumhuriyeti Bayraklarını ücretsiz olarak dağıtıyor, kendilerince Edirne halkına küçük bir hediye veriyorlar. Bu etkinlik onlarda de bir gelenek halini almış.
Yaptığınız İşten Bahseder Misiniz?
Ahmet Haydın: Ürünlerimiz genel itibariyle ithal ve Alman malı. Ürünlerin %65’i ithal, geri kalan %35’i ise yerli markadır. İthal ürünlerin kaliteli ürünler olduğunu söylemek isterim. Müşterilerimizle ithal ya da yerli fark etmez, en kaliteli ürünleri buluşturmaya çalışıyoruz. Ekibimiz araç kaplamadan tutun da, kılıf montajına kadar, elektrik montajından, nikelaj montajına kadar Edirne’nin en iyi, en kaliteli ekibi. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yurtdışından da bilhassa Yunanistan ve Bulgaristan oldukça fazla rağbet görüyoruz, fazlasıyla müşterimiz mevcut. Edirne’de otomobil aksesuarı söz konusu isekaliteli ekip ve kaliteli ürün dediğiniz zaman akla biz geliyoruz. Fiyatlarımız ya İstanbul standardında ya da biraz altında; zira biz sattığımız ürünlerden %13 komisyon alıyoruz. Bunu da müşterimize indirim olarak yansıtıyoruz. Yine de biz elimizden geldiğince müşteriyi ayakta tutacak şekilde fiyat belirlemeye çalışıyoruz. İl dışından müşterimiz çok fazla. Kendi illerinde aldıkları fiyattan daha az fiyata müşterilerimize yardımcı oluyoruz. Örnek veriyorum orada 800 lira ödeyeceği hizmet için biz 550 lira belirliyoruz ki insanlar aradaki fark için Edirne’ye gelsinler, şehrimizi tanısınlar. İnsanlar daha ucuza aynı hizmeti, kaliteli bir biçimde aldıkları zaman, aileleri ile Edirne’ye geliyorlar. Biz arabalarını istedikleri şekle getirirken, aileleri ile Edirne’de vakit geçiriyorlar ve şehrimizi tanıyorlar. Bu yüzden Tekirdağ, Kırklareli gibi çevre illerden çok fazla müşterimiz var. Bunu Edirne’mizi tanıtmak maksadıyla yaptığımızı söylemek isterim.
► Aslen Edirneli’siniz ve 6 yıldır burada yaşıyorsunuz. Edirne’de gördüğünüz en büyük eksikler nelerdir?
Ahmet Haydın: Yurt dışı bağlantısının merkezden uzak olması en büyük eksik. Tır garajı bile mevcut değil. Yurtdışından çıkış yapanlar Edirne’ye girmeden otobandan transit geçiyor bu şehri. Hudut yerlerinden gelen insanların Kapıkule’den Edirne’ye girmesini sağlayacak bir yol ayrımı, yol düzenlemesi yapılması gerekiyor ki insanlar Edirne’ye girsinler, tanısınlar, alışveriş yapsınlar ve bu şehir kazansın. Doğru düzgün yeşillik alan mevcut değil. Söğütlüğümüz var diyoruz ama ağaçları da söktük maalesef… Yeşillendirme çalışması da yapılmıyor. Buradaki en büyük sıkıntılardan birisi de kiraların çok yüksek olması. Bu şehirde istihdamı sağlamak açısından bu da büyük bir eksik olarak öne çıkıyor. Bir de sanayi mevzusuna değinmek istiyorum. Edirne’de sanayi yok. Sanayi dendiğinde ne hikmetse iki üç tane tekstil firması akla geliyor. Biz de Edirne’de ağır sanayi olmasını istemeyiz; çünkü burası turizm ve kültür şehri. Ama Edirne sanayisini geliştirmek zorunda. Neden burada makine üreten, cep telefonu malzemesi ve altyapısı üreten, bilgisayar ürünlerinin altyapısını üreten sanayi kurulmasın? Sanayi hizmetleri gelişmemiş bir şehir Edirne. Sanayiye gidin bakın, yerlerin neredeyse yarısından fazlası depo olarak kullanılıyor. Sanayideki yerler neden depo olarak kullanılır? Depo olarak kullanılacak başka dükkan yok mu Edirne’de? Siz o dükkanları depo olarak kullanacağınıza otomobil sektörüne yönelin. İnsanlar buralarda kalifiye eleman yetiştirsin, işsizlik azalsın. Edirne insanı iş sahibi yapılsın, istihdam edilsin. Konu ile ilgili makamların bu konuya çözüm bulması gerektiğini düşünüyorum.
Edirne’ye daha fazla turist çekmek için neler yapılabilir?
Ahmet Haydın: İstanbul’a çok yakın bir şehiriz. Buna rağmen Edirne’ye yerli turist çekemiyoruz. Turlar var ama çok yetersiz. Belediyelerin düzenlemiş olduğu turlar da bu şehri yeteri kadar tanıtmıyor, bu şehre yeteri kadar kazandırmıyor. Belediye turları ile gelenler de haliyle Edirne’yi tanımadan, birçoğu memnun kalmadan  şehirden ayrılıyor ve ikinciye gelmek istemiyorlar. Nehirlerin durumunu, çevresini ve oradaki çöpleri görenler neden bu şehre ikinci kez gelmek istesin ki? Edirne Türkiye’nin en güzel yerlerinden biri ama maalesef tanıtım başta olmak üzere çevre ve şehircilik faaliyetleri çok yetersiz. Şehrin gelişmesini istiyorsanız buraya dışarıdan para çekmek zorundasınız. Bu da ancak turizm faaliyetleri ile olur. Nasıl ki yabancı turistler buraya gelip rahatça alışveriş yapıyorsa biz de belirli şartlarda oraya gidip alışveriş yapmalıyız. Böyle bir kanun çıkartılabilir. Vize istemeksizin, Edirne’deki oturma belgesini göstererek, Edirne insanına böyle bir kolaylık sağlamak gerekiyor. Balkan ülkelerine gittiğinizde Türkiye’nin bazı ürünler hususunda ne kadar pahalı olduğunu görüyorsunuz. Bulgaristan’ı fakir bir ülke olarak görüyoruz ama bu ülke 1970 yılında televizyon üretmeye başladığında, Türkiye’de televizyon yoktu. Belki oradaki insanlar az para alıyorlar ama paranın alım gücü yüksek. Bizler önce Edirne’yi sonra ülkemizi bu noktaya getirip, Edirne’yi Balkanların merkezi yapmak zorundayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder