Ahmet Haydin: “Edirne’yi Balkanların merkezi yapmak zorundayız. Edirne.
Sanayiye gidin bakın, yerlerin neredeyse yarısından fazlası depo olarak
kullanılıyor. Sanayideki yerler neden depo olarak kullanılır? Depo olarak
kullanılacak başka dükkan yok mu Edirne’de? Siz o dükkanları depo olarak
kullanacağınıza otomobil sektörüne yönelin. İnsanlar buralarda kalifiye eleman
yetiştirsin, işsizlik azalsın. Edirne insanı iş sahibi yapılsın, istihdam
edilsin. “
• Ahmet Haydin aslen
Edirne Musabeyli köyünden. Doğma büyüme İstanbullu. 1982 yılında kardeşi Ayhan
Haydin ile birlikte otomobil Aksesuar işine girdiler. Oto aksesuar işine
İstanbul’da başlamışlar ve oğlu Anıl Haydin’i katarak Edirne’de “Anılım Oto
Aksesuar & Stiker İmalat ve Toptan Satış” ismiyle devam ettiriyorlar. 2012
yılında babalarının sağlık problemlerinden dolayı Edirne’ye geldiler ve babalarına
verdikleri söz üzere, 2012 tarihinden beri işlerine Edirne’de devam ediyorlar.
Kendilerini bir Cumhuriyet Sevdalısı olarak tarif edebildiğini söylüyorlar. Bu
yüzden aile geleneği haline getirdikleri oto aksesuar işini yapıyorlar. Her 29
Ekim Cumhuriyet Bayramında otomobiller için özel olarak hazırlanmış yapışkanlı
ya da standart Türkiye Cumhuriyeti Bayraklarını ücretsiz olarak dağıtıyor,
kendilerince Edirne halkına küçük bir hediye veriyorlar. Bu etkinlik onlarda de
bir gelenek halini almış.
► Yaptığınız
İşten Bahseder Misiniz?
Ahmet Haydın: Ürünlerimiz
genel itibariyle ithal ve Alman malı. Ürünlerin %65’i ithal, geri kalan %35’i
ise yerli markadır. İthal ürünlerin kaliteli ürünler olduğunu söylemek isterim.
Müşterilerimizle ithal ya da yerli fark etmez, en kaliteli ürünleri
buluşturmaya çalışıyoruz. Ekibimiz araç kaplamadan tutun da, kılıf montajına
kadar, elektrik montajından, nikelaj montajına kadar Edirne’nin en iyi, en
kaliteli ekibi. Bunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yurtdışından da bilhassa
Yunanistan ve Bulgaristan oldukça fazla rağbet görüyoruz, fazlasıyla müşterimiz
mevcut. Edirne’de otomobil aksesuarı söz konusu isekaliteli ekip ve kaliteli
ürün dediğiniz zaman akla biz geliyoruz. Fiyatlarımız ya İstanbul standardında
ya da biraz altında; zira biz sattığımız ürünlerden %13 komisyon alıyoruz. Bunu
da müşterimize indirim olarak yansıtıyoruz. Yine de biz elimizden geldiğince
müşteriyi ayakta tutacak şekilde fiyat belirlemeye çalışıyoruz. İl dışından
müşterimiz çok fazla. Kendi illerinde aldıkları fiyattan daha az fiyata
müşterilerimize yardımcı oluyoruz. Örnek veriyorum orada 800 lira ödeyeceği
hizmet için biz 550 lira belirliyoruz ki insanlar aradaki fark için Edirne’ye
gelsinler, şehrimizi tanısınlar. İnsanlar daha ucuza aynı hizmeti, kaliteli bir
biçimde aldıkları zaman, aileleri ile Edirne’ye geliyorlar. Biz arabalarını
istedikleri şekle getirirken, aileleri ile Edirne’de vakit geçiriyorlar ve
şehrimizi tanıyorlar. Bu yüzden Tekirdağ, Kırklareli gibi çevre illerden çok
fazla müşterimiz var. Bunu Edirne’mizi tanıtmak maksadıyla yaptığımızı söylemek
isterim.
► Aslen Edirneli’siniz ve 6 yıldır burada
yaşıyorsunuz. Edirne’de gördüğünüz en büyük eksikler nelerdir?
Ahmet Haydın:
Yurt dışı bağlantısının merkezden uzak olması en büyük eksik. Tır garajı bile
mevcut değil. Yurtdışından çıkış yapanlar Edirne’ye girmeden otobandan transit
geçiyor bu şehri. Hudut yerlerinden gelen insanların Kapıkule’den Edirne’ye
girmesini sağlayacak bir yol ayrımı, yol düzenlemesi yapılması gerekiyor ki
insanlar Edirne’ye girsinler, tanısınlar, alışveriş yapsınlar ve bu şehir
kazansın. Doğru düzgün yeşillik alan mevcut değil. Söğütlüğümüz var diyoruz ama
ağaçları da söktük maalesef… Yeşillendirme çalışması da yapılmıyor. Buradaki en
büyük sıkıntılardan birisi de kiraların çok yüksek olması. Bu şehirde istihdamı
sağlamak açısından bu da büyük bir eksik olarak öne çıkıyor. Bir de sanayi
mevzusuna değinmek istiyorum. Edirne’de sanayi yok. Sanayi dendiğinde ne
hikmetse iki üç tane tekstil firması akla geliyor. Biz de Edirne’de ağır sanayi
olmasını istemeyiz; çünkü burası turizm ve kültür şehri. Ama Edirne sanayisini
geliştirmek zorunda. Neden burada makine üreten, cep telefonu malzemesi ve
altyapısı üreten, bilgisayar ürünlerinin altyapısını üreten sanayi kurulmasın? Sanayi
hizmetleri gelişmemiş bir şehir Edirne. Sanayiye gidin bakın, yerlerin
neredeyse yarısından fazlası depo olarak kullanılıyor. Sanayideki yerler neden
depo olarak kullanılır? Depo olarak kullanılacak başka dükkan yok mu Edirne’de?
Siz o dükkanları depo olarak kullanacağınıza otomobil sektörüne yönelin.
İnsanlar buralarda kalifiye eleman yetiştirsin, işsizlik azalsın. Edirne insanı
iş sahibi yapılsın, istihdam edilsin. Konu ile ilgili makamların bu konuya
çözüm bulması gerektiğini düşünüyorum.
► Edirne’ye
daha fazla turist çekmek için neler yapılabilir?
Ahmet Haydın:
İstanbul’a çok yakın bir şehiriz. Buna rağmen Edirne’ye yerli turist
çekemiyoruz. Turlar var ama çok yetersiz. Belediyelerin düzenlemiş olduğu
turlar da bu şehri yeteri kadar tanıtmıyor, bu şehre yeteri kadar
kazandırmıyor. Belediye turları ile gelenler de haliyle Edirne’yi tanımadan,
birçoğu memnun kalmadan şehirden
ayrılıyor ve ikinciye gelmek istemiyorlar. Nehirlerin durumunu, çevresini ve
oradaki çöpleri görenler neden bu şehre ikinci kez gelmek istesin ki? Edirne
Türkiye’nin en güzel yerlerinden biri ama maalesef tanıtım başta olmak üzere
çevre ve şehircilik faaliyetleri çok yetersiz. Şehrin gelişmesini istiyorsanız
buraya dışarıdan para çekmek zorundasınız. Bu da ancak turizm faaliyetleri ile
olur. Nasıl ki yabancı turistler buraya gelip rahatça alışveriş yapıyorsa biz
de belirli şartlarda oraya gidip alışveriş yapmalıyız. Böyle bir kanun
çıkartılabilir. Vize istemeksizin, Edirne’deki oturma belgesini göstererek,
Edirne insanına böyle bir kolaylık sağlamak gerekiyor. Balkan ülkelerine
gittiğinizde Türkiye’nin bazı ürünler hususunda ne kadar pahalı olduğunu
görüyorsunuz. Bulgaristan’ı fakir bir ülke olarak görüyoruz ama bu ülke 1970
yılında televizyon üretmeye başladığında, Türkiye’de televizyon yoktu. Belki
oradaki insanlar az para alıyorlar ama paranın alım gücü yüksek. Bizler önce
Edirne’yi sonra ülkemizi bu noktaya getirip, Edirne’yi Balkanların merkezi
yapmak zorundayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder