YUNANİSTAN, BULGARİSTAN sevdası artık bitmeli...
■ Müge
Özsöker Durdu, Edirne’nin
tanınmış ailelerinden Özsöker’lerin kızı. Türkçe öğretmenliği eğitimi aldı. Birden
kendisini restoran işletmeciliği sektörünün içinde buldu. Babasının girişimi
ile Edirne Kapalı Cezaevi karşında ki eski Özsöker Kereste fabrikası restore edilerek
lokantaya dönüştürüldü. Müge hanım eşi Akın Durdu Bey’in tecrübesine
güvendi işe girişti, onun yardımları ve desteği ile işin altından kalktılar. Müge
hanım mesleği gereği işin iletişim ayağında görev aldı. Müge Hanım, “İnsanları
bir nevi evimizde ağırlıyoruz. Onlar bizim için müşteri değil, misafir. Bunu
okullarda velilerimizi ağırladığımız veli toplantıları gibi düşündüm ve bu
nispette her gün misafirlerimizi rahat ettirmek için elimizden geleni
yapmaktayız. İnsanların buradan güler yüzlü ayrılmasına dikkat ediyoruz.
Restoranımızın ismi Nar Çiçeği. İsim babası da, babam Celal Özsöker’dir. Bana
restoran açma fikrini verdiği gibi, ismini de babam verdi. Candan Erçetin’in
aynı isimli şarkısını dinlemiş babam ve çok sevmiş. İsminin de Nar Çiçeği
olmasını istedi. Biz de bu ismi çok beğendik, benimsedik. Nar bolluk, bereket
demektir. Bu isim bize uğurlu geldi. Kereste fabrikasını restoran olarak
restore etmekte hem inşaat olarak, hem de maddi olarak zorlandık ama Edirne Turizmine
nostaljik bir mekan kazandırmayı başararak Turizm belgemizi de aldık ” diyor.
■ YUNANİSTAN, BULGARİSTAN sevdası
artık bitmeli...
İki
yıl önceye kadar Yunanistan ve Bulgaristan güzel mekânları ve fiyatları ile
avantajlıydı. Son iki yıldır Edirne'de çok güzel mekânlar açıldı. Artık
özentiyi bırakalım ve hem cebimize hem de mekânlarımıza sahip çıkalım.Bazı
mekânlar vardır önünden geçip gidersiniz. Sıcaklığıyla, enerjisiyle sizi
kendisine çekse de sürekli bir yerlere yetişme ve koşturma telaşıyla bir türlü
kısmet olmaz uğramak. Edirne Kapalı Cezaevi karşısında ki Nar Çiçeği Özsöker
Restaurant gibi… Bu konu genellenir mi bilemiyorum ama sanırım pek çoğumuz
burnumuzun dibindeki yerleri çoğu zaman “el altında” hissederek es geçeriz.
Genellikle yaşadığımız şehrin yeni ve merak uyandıran mekânlarını hep bir
misafir gelip de orayı görmek isteriz, ziyaret ederiz. Sığındığımız yerler
yıllardır aynıdır kendimizi yeni açılan yerlere misafir götürerek ödüllendirelim.
►
Edirne’yi
Turizm Açısından Değerlendirdiğinizde Ne Söylersiniz?
Müge Özsöker Durdu:
Turizm açısından bakıma muhtaç çok yer var. Buraların bir an evvel aslına uygun
restorasyon yapılması gerekiyor ki daha fazla turist çekelim. Gelen turistler
de memnun ayrılsınlar. Altyapı konusunda da problemler var. Bazen çöplerin
sokaktan alınması için bile aramak zorunda kalıyorsunuz. Turistler bizim damak
tadımızı seviyor, yemek konusunda sıkıntı yok. Ama eğlence konusunda eksikler
var. Daha fazla eğlence mekânı
gerekiyor. Samimiyet de çok önemli. Kıbrıs’ta dört yıl yaşadım. Edirne'ye
nazaran çok farklı bir kültür. Çok ciddi, çok daha mesafeli bir tavrımız var,
oraya nazaran. Yani demem o ki biraz samimiyet de gerek. Buraya turist getirmek
kolay, ama memnun ayrılmazlar ise, küserek giderlerse, bir kişi elli kişiye mal
olur. Edirne’de çiçeklendirme faaliyeti yapıldığı oluyor ama çevre düzenlemesi
çiçeklendirmeden ibaret değil. Buram buram tarih kokan bir şehirde yaşıyoruz fakat
kıymetini bilmiyoruz. En basitinden Selimiye Cami’nin bahçesi kazıldı, tarihi hanın
kalıntıları ortaya çıkarıldı ama ne devam edilebiliyor, ne kapatılabiliyor. Bu
Edirne’de yaşayan herkes için büyük bir üzüntü.
Nar Çiçeğim
Bir
düş görüyorum
ince
bir hayalin koynunda
bir
çocuk masumluğunda
ve
bırakıyorum kendimi
o
masum düşün kucağına
Oysa
nasılsa bitmeyecek mi,
sadece
bir düş değil mi,
bir
düşün ufku değil mi hislerim?
İşte
böyle geçiyor zaman
ve
büyüyor o düş içimde
sende
on düşün içinde
yalnızlığımla
büyüyorsun
Düş
büyüdükçe uzaklara bakarım
ta
ufkun gökyüzüyle birleştiği
o
kızılötesi çizgiye saplanır
hayallerimin
o ince çizgisi
O
zaman fark ederim yalnızlığımı
ve
hiçbir şey görmez olurum
aslında....
belki
de sadece bir boşluğa bakarım
görmek
için değil yani
yalnızca
kendimden kaçmak için
Oysa
hayallerimin son durağı sen
kızılötesi
çizgide birleşir
ve
o an içimde bir hıçkırık düğümlenir
ağlarım...
ağlarım
sessizce,
kendimce,
bir
başıma,
çaktırmadan
erkekliğe inat!
Oysa
görünce seni
her
şeyi unutuyorum
masum
bir çocuk gibi
hani
en sevdiği oyuncağına kavuşunca var ya!
işte
öyle bir heyecan doğar içime
o
düşün bitme ihtimaline inat
yaşam
sevinciyle dolup taşıyorum
aynen
bir çocuk gibi
işte
öyle seviyorum seni
seviyorum
Nar Çiçeğim!
Ellerini
tutmak,
alnına
sıcacık bir öpücük kondurmak
ve
doyarcasına boynuna sarılmak
ciğerlerime
çekmek kokunu
hani
yaz yağmuru yağına
kızgın
toprak nasıl çekiyorsa
aynen
öyle....
Sonra
avazım çıktığı kadar bağırmak
bağırabilmek
sana olan hislerimi
sevdiğimi
söyleyebilmek
seviyorum
seni yani;
seviyorum
Nar Çiçeğim!
Geçiyor,
bitiyor,
yani
tükeniyor zaman
neredeyse
o düşün son anlarına geldik
birazdan
her şey bitecek
irkilip,
açacağım
gözlerimi
yani
bir daha başa dönecek her şey
herşeyin
başladığı 'o yalnızlık durağına'
ben
yine yapayalnız
bir
başıma kalacağım oracıkta
yağmurun
altında
yüreği
yaralı,
gözleri
nemli,
yaşama
dair hiç bir umudum kalmadan
Yine
ufuklara dikeceğim bakışlarımı
o
puslu,
o
sisli,
o
dumanlı havada
bir
sefer bakmak için de değil
yalnızca
şöyle bir göz gezdireceğim yani
Biliyor
musun Nar Çiçeğim,
sana
anlatamadığım
o
gizemli sözcükleri
o
bin beş yüz kelimeyi
o
sıcacık hayalleri
bir
emanet gibi
hep
yüreğimde gizliyorum
belki
bir gün gerçeğe dönüşür umuduyla
annenin
muskası gibi,
yarin
emaneti misali,
bir
dua gibi hep saklıyorum onları
Kim
bilebilir ki,
ufukların
o kızılötesinde neler bekliyor bizi;
hangi
umutlar,
hangi
gerçekler,
hangi
kavgalar,
kim
bilebilir ki?
Yani
içimdeki o şaşkın çocuk var ya,
hani
seni görünce kendinden geçen,
hani
titreyen,
kekeleyen,
çocuk
gibi,
hani
en sevdiği oyuncağına kavuşunca
heyecana
bürünen...
işte
o ben var ya,
görünce
seni bir kıvılcım gibi saçılır,
ve
o kıvılcım umuda çevirir
hayallerimin
kırık rotasını! ...
Anlamadın
mı,
yoksa
anlatamadım mı?
öyleyse
anlatayım;
Allah'ına
kadar aşığım sana
aşığım
ve biliyorum...
biliyorum
verecek hiç bir şeyim yok sana
şu
sevgi dolu yüreğimden başka
yüreğimi
istermisin Nar Çiçeğim? ! ...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder