Rufat Çolak: “Edirne’ye iyi idareciler gerekiyor. Edirne iyi idare edilmiyor. Bu da Edirnelilerin, bizim kabahatimiz."
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTQ0YhGgrWT3Phq_Q9zoM8gUfikSbpgCsVoYC9YmgdurnIFiUxaMGch4Y6VqCCIVAVhjnXMj15ZyvacEEH6t35KxCmM4TWzr4kJF1MuVbjaE_Em4sPL91RQB-XSeg8ykEAyP8gYoGqtHl9/s640/20180719_150720.jpg)
Kaporto Boyacı Rufat Usta
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgTQ0YhGgrWT3Phq_Q9zoM8gUfikSbpgCsVoYC9YmgdurnIFiUxaMGch4Y6VqCCIVAVhjnXMj15ZyvacEEH6t35KxCmM4TWzr4kJF1MuVbjaE_Em4sPL91RQB-XSeg8ykEAyP8gYoGqtHl9/s640/20180719_150720.jpg)
• Rufat Çolak: namı ile Kaportacı Rufat Usta, Trabzon’un
Arsin ilçesi’nden. İlkokulu bitirdikten sonra, gezmek maksadıyla, mesleği
dolayısıyla Edirne’de bulunan babasının yanına geldi yaklaşık olarak bir ay
kadar kaldı Trabzon’a döndü. 1973 sonunda tekrar Edirne’ye geldi. Ayşekadın’da kaporta
ve boya mesleğine başladı. “Edirne’nin insanının, bizlere yaklaşım biçimi,
bizim insanımızdan çok daha ileri düzeyde. Trakya insanı biz dışarıdan
gelenlere her daim çok iyi yaklaşmıştır. Babam derdi ki, Edirne’de sabah evden
çıkarken, evin önüne kuruması için çamaşırını, akşam süreceğin bisikletini
bırak, akşam döndüğünde hepsini, tastamam yerinde bulursun. Bu söz Edirne’ye
gelmem de her daim etkili olmuştur. Babam bunu 1970’li yıllarda söylemiştir,
dikkatinizi çekerim. Edirne insanı bizi ve mesleğimizi önemsedi. Bize yabancı
gibi yaklaşmadı. Eşim de Trabzonlu. Buradan kısa süreliğine ayrıldığımız zaman
bile; ki Trabzon’da evimiz, fındık bahçelerimiz, düzenimiz var, hemen burayı
özlüyor, dönmek istiyor. Zaten memlekete gittiğimizde bize esas orada yabancı
gözü ile bakılıyor artık. Gurbetçi gözü ile bakıyorlar, bize. Burada çok güzel
ilişkiler, dostluklar kurduk. Çocuklarım da burada okudu, burayı benimsediler.
Oğlum ilahiyat mezunu, kızım da Ankara Hukuk mezunu.” diyor. İşinin ehli,
titiz, sevilen, sayılan iyi bir kaporta boya ustası. Dürüst, sözünün eri, yardımsever ve Türk
Milliyetçisi kişiliği ile tanınıyor.
► Siz
de Yıllardır Burada Yaşadığınız İçin Edirne’li Sayılırsınız. Bu Şehirde
Gördüğünüz Eksikler Nelerdir?
Rufat Çolak: Vatandaş
olarak devamlı talepte bulunmak zorundayız. Eksikleri dile getirmek zorundayız.
Soruyorum: Biz neden Güneydoğu’da olduğu gibi sınır ticareti yapamıyoruz?
Vatandaşın gelir düzeyinin yükselmesi için dışarıya gidip gelmeyi ve sınır dışı
ticareti yaygınlaştırmak zorundayız. Edirne’ye iyi idareciler gerekiyor. Edirne
iyi idare edilmiyor. Bu da Edirnelilerin, bizim kabahatimiz. Yunanistan,
Bulgaristan komşumuz ama doğru düzgün ticaretimiz yok. Nehirlerin bakımını yapmıyoruz
bile. Çok kötü bir görüntüleri var ve dışarıdan gelenler hayrete düşüyor. Tarım
konusunda zaten iyiyiz ama tampon bölge olmanın avantajlarını turizm konusunda
kullanamıyoruz. Beyrut eskiden Ortadoğu’nun eğlence ve alışveriş merkeziydi.
Neden Edirne’de öyle olmasın? Neden Meriç nehrinin üzerinde kayıklar, sandallar
olmasın? Neden burada güzel bir eğlence merkezi yapılmasın? Eskiden Meriç’te,
nehir üzerinde ticaret yapılıyordu. Neden tekrar yapılmasın? Bizdeki potansiyel
komşularımız Yunanistan, Bulgaristan’da yok. İki ülke ile genç nüfusumuzu bir
kıyaslayın. Bize ulaşmak için kırk fırın ekmek yemeleri gerekiyor. Ulaşım
konusu da sıkıntılı, şehrimizde. Etuslar şehrin ihtiyacını karşılamaktan uzak.
Edirne’de yaşayanlar olarak bizler de sorumluluğumuzu bilelim, yöneticilere
sıkıntılarımızı sık sık söyleyelim. Başta tarihi eserler olmak üzere
yenilenmesi gereken birçok eserimiz bulunmakta. O
partili, bu partili olmayı bırakıp Edirne’liler olarak birleşip tek bir Belediye
Başkanı adayı çıkarabilsek sorunların çözümüne büyük katkıda bulunmuş oluruz.
Genel seçimlerde herkes siyasi görüşü doğrultusunda ki partiye oy versin, il
genel meclisinde her kes kendi partisine oy versin ama belediye başkan adayını
mutabakata varıp bir tane çıkaralım.
► Rufat Usta, konuşmalarınızda sık sık ‘Biz
Edirneliler’ tabirini kullanmanız dikkatimi çekti. Nasıl Edirneli olunur?
Rufat Çolak: Nerede
doğarsan doğ, nerede büyürsen büy fark etmez. Edirne’ye yerleştin mi, işin
gücün burada odlumu, komşularınla, Edirne’de yaşayan insanlarla iyi ilişkiler
kuruyorsan, onların dertleri ile üzülüp, sevinçleri seviniyorsan, ilin
sorunlarını kendi sorunların kabul ediyorsan Edirneli olursun. Burnun bir karış
havada dolaşıp onların sorunlarını sorunun kabul etmiyorsan, kısacası
karşındakini adam yerine koymuyorsan Edirneli değil adam bile olamazsın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder