27 Temmuz 2018 Cuma

Tolga Temürtürkan: “Saraçlar ve Kaleiçi Edirne’nin gözbebeğidir. Bu iki noktayı yeteri kadar değerlendiremiyoruz.”


Tolga Temürtürkan: “Saraçlar ve Kaleiçi Edirne’nin gözbebeğidir. Bu iki noktayı yeteri kadar değerlendiremiyoruz.”

• Tolga Temürtürkan, aslen Edirneli… İstanbul’da ikamet ediyordu, ailesinin Ziraat Bankası karşısında ki eski adı ile Erdoğanın Parkı, şimdi ki adı Meydan Cafe yatırımını devam ettirmek için Edirne’ye geldi ve burada yaşamaya başladı. Koç Üniversitesinde Bilgisayar Mühendisliği Bölümüne okudu. Daha sonra Bulgaristan Varna’da İşletme Mühendisliği ile okul hayatına devam etti. İş yerinde özellikle üniversite öğrencilerini derslerini de aksatmayacak şekilde çalışmalarını çalıştırıyor. Türk Milliyetçisi ve yardımsever yapısı ile tanınıyor.

Edirne’ye Gelmenizde Etkenler Nelerdir?
Tolga Temürtürkan: Edirne hareketli, bizim sektörümüze yatırım yapmaya müsait bir nokta. İstanbul’un stresinden uzaklaşmak gerçekten iyi geldi. Çarşının hareketliliğinin bozulduğu bir dönemde; özellikle 3-4 yıldır belediye ve anıtlar kurulu ile sıkıntılar yaşadık. Bir de buna Ayşekadın mevkiindeki ‘Sokakta Hayat Var’ noktası eklenince işlerimiz bozuldu. Üzerine iki AVM eklendi. Bu yüzden Saraçlara daha az öğrenci geliyor. Bu da işlerimizi etkiledi. Son 3-4 yıldaki gerilemeye rağmen işimizin başındayız. Edirne halkına hizmet etmeye devam ediyoruz. Bundan 8 sene evvel Edirne’de iş yapmak daha kolaydı. Ama artık çok daha zor. Çünkü Edirne’de kapasiteleri zorlamak mümkün değil. Yapılan yatırım geri alınamıyor, insanlar çok kısa bir zamanda batıyor.
Edirne’nin Sorunları İle İlgili Neler Söylemek İstersiniz? Çözüm Önerileriniz Nelerdir?
Tolga Temürtürkan: Biz Saraçlar’da esnaf olduğumuz için buradaki sorunları daha net görebiliyoruz. Az önce anlatmaya çalıştım. Edirne’ye AVM’ler açılması, Ayşekadın’daki ‘Sokakta Hayat Var’ noktası ve bununla beraber Saraçlar’daki bazı alkollü mekânların kapanması Saraçları etkiledi. Bunu şundan dolayı söylüyorum: Saraçlar ve Kaleiçi Edirne’nin gözbebeğidir. Bu iki noktayı yeteri kadar değerlendiremiyoruz. AVM yapılsın elbette ama şehir dışına yapılsın. Şehir içine yaptığınız zaman esnafın işlerini sekteye uğratmış oluyorsunuz. Ben iş yapamazsam sadece bana zarar değil ki, Saraçlar’da cazibesini ve ışıltısını kaybeder. Nitekim öyle de oldu. Saraçlar’da 8 dediğin zaman hayat bitiyor. Açık mekân bulmakta zorlanıyorsunuz. Kaleiçin’deki evlerin durumu ortada. Birçoğu atıl bırakılmış. Buralar turizme kazandırılamadığı gibi güvenlik zafiyeti içeriyor. Metruk binalar ne olduğu belirsiz insanların uğrak yeri konumuna gelmiş. Kaldı ki her an yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya. Bir de bununla beraber Saraçlar’da da güvenlik zafiyeti oluşmaya başladı. Tinerci ve Suriyeli görmekten bıktık. Böyle devam ederse akşam vakitlerinde Edirne’nin en güvensiz yeri Saraçlar demeye başlarız. Altyapı sorunu zaten herkesin malumu. Bir işletme mühendisi olarak şehrin tanıtımı konusunda da yetersiz olunduğunu gözlemliyorum. Şehir belirli zamanlarda turist çekiyor. Kakava, Kırkpınar gibi zamanlarda turist çekiyorsunuz ama gelen kitleler üç aşağı beş yukarı belli. Edirne’ye çok fazla kazandırmıyor. Bu etkinliklerden arta kalan zamanlarda gelen turistler ise neredeyse hiç kazandırmıyor. Bulgarlar burayı ucuz olduğu için tercih ediyor ama iki yıl sonra ekonominin durumu ile paralel olarak şehrimizin ucuz kalacağının garantisi var mı? Demem o ki Bulgarlara güvenerek turizm politikası belirlenmez. İstanbul insanını da Edirne’ye çekmek zorundayız. Bunun için turizm onun için de tanıtım gerekiyor. Sosyal medyayı daha aktif kullanıp, tanıtım işini direkt sosyal medyadan götürmek lazım. Sözgelimi yabancı bir turist Türkiye’deki camileri internetten ararken, Edirne’nin camilerini gördüğünde, Edirne ile alakalı reklamlar görmek zorunda. Ayrıca eğlence yerlerini arttırırsak Edirne içeriden ve dışarıdan turist çekecektir.
Eğlence Yerlerini Arttırmak Konusunu Biraz Açar mısınız? Nasıl Bir Yol İzlenebilir? Edirne’ye Yeni Bir Meydan Kazandırmak Konusunda da Çalışmalar Yapıldığını Biliyoruz…
Tolga Temürtürkan: Belirli işletmecilere gidersiniz, bir gece kulübü noktası belirlersiniz. Oraya mekânlar yaparsınız. Eğlence mekânları yanında restoranlar, işletmeler açar, cazip hale getirirsiniz. Burası için nehir kenarları çok uygun. İki köprü arası tercih edilebilir, mesela. Yeter ki istensin, buraya yerli-yabancı turist çekmek çok kolay. Edirne’nin Meydanı yok… Bunun için çalışmalar yapılıyordu ama henüz bir gelişme yok. Burasının sit alanı olduğunu da unutmamak lazım. Meydan genişletme projesi tamamlanırsa buranın güvenliğini nasıl sağlayacaksınız? Şu an bile sağlamakta zorlanıyorlar. Biz çarşıda esnaflık yapıyoruz. Silahlı olaylar da burada oluyor, uyuşturucu bağımlıları da geceleri buradan geçiyor. Hal böyle iken ne yapacaksınız da güvenliği sağlayacaksınız. Bunların üzerinde önemle düşünmek gerek. Meydan yapacaksınız madem yeşil bir alan oluşturun ama etraftaki işletmelere dokunmayın. Bahsedilen proje Saraçlar’daki bizim gibi birçok işletmenin yerinden kaldırılmasını öngörüyor. Peki, meydana gelen özellikle orta yaş grubuna mensup halk nerede çay, kahve içip, kafa dinleyecekler? Belli ki bu projeyi geliştirip, yıllardır lafta bırakanlar, birçok noktasını da eksik bırakmış. Sadece meydanı genişleterek halkı sosyalleştiremezsiniz. Buraları beton yaparak bir yere varamazsınız. Bu manasız projeye para harcamak yerine altyapı sorunları çözülsün. Edirne’nin altyapı ile alakalı sayısız sorunu var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder