Dr.
Sevgi Düzgün, Fizik Tedavi Uzmanı: “Toplum olarak duyarlılığımızı yitirdik,
bencil varlıklar olduk. Eşi ile kavga eden çocuğuna saldırır duruma geldi.”
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyDL82Br3Ovwh19Wgo3fZHPww1RtdhyphenhyphenGS2HZAfA3dUkbo5q2_ibXdPJFcwQrSwW019Q4nFXCIZRAAZ8QVQvzrHM0DCmWlFdG9YrgzC8CFfBlWZJEmwkb13xiq-sqsvFQ9q0z4kUO_BV5Hg/s640/WhatsApp+Image+2018-07-23+at+12.43.36.jpeg)
Sevgi Özlem Rehabilitasyon Merkezi ortakları Üzeyir Polat ve Dr. Sevgi Düzgün.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiyDL82Br3Ovwh19Wgo3fZHPww1RtdhyphenhyphenGS2HZAfA3dUkbo5q2_ibXdPJFcwQrSwW019Q4nFXCIZRAAZ8QVQvzrHM0DCmWlFdG9YrgzC8CFfBlWZJEmwkb13xiq-sqsvFQ9q0z4kUO_BV5Hg/s640/WhatsApp+Image+2018-07-23+at+12.43.36.jpeg)
•
Dr. Sevgi Düzgün, Fizik Tedavi Uzmanı, Uluslar arası Proje Direktörü Aslen Erzurumlu, İstanbul doğumlu. İlk
ve ortaokulu İstanbul Sultangazi de, lise eğitimini Bakırköy de, yüksek
eğitimini Fen Fakültesi Fizik bölümünde tamamladı. Sağlıkçı, Yazar, Sosyal
sorumluluk projeleri üreten , Tv yapımcısı ve programcılığı yaptı. Yaklaşık 13
yıldır zihinsel ve bedensel engellilerimize birçok alanda hizmetler sundu. İlk
kitabı olan ‘’ Haberin Var Mı’’ adlı kitabını insan yaşamına dair makalelere ve
kendine has tarzıyla yazmış olduğu şiirleriyle tamamladı. “Şiirlerin
Hanımefendisi’’ olarak tanınıyor. Son kitabı aynı zamanda kızının da ismi
olan ‘’Elifçe ‘yi engelli bireylere
karşı duyarlılık oluşturabilmek adına tüm gelirini zihinsel ve bedensel engellilere
bağışladı. Çok uzun zamandır üzerinde
bilimsel ve akademik olarak çalıştığı Down Sendromlu çocukların sosyal yaşam içerisinde,
eğitimde yaşamış oldukları zorlukları insanlara duyurabilmek için her fırsata
onların özel çocuklar olduğunu ısrarla savunuyor “Down Sendromu Bir Hastalık
Değildir’’ sloganı ile farkındalık yaratmaya çalışmalarına devam ediyor. Bu
konuyla ilgili son olarak psikolojik, sosyolojik bilimsel ve akademik olarak 7
yıldır üzerinde çalıştığı, çeşitli derneklerin ve vakıfların destekleriyle
tamamladığı dünya da bir ilk olan Down Sendromlu Animasyon Çizgi film projesini
TRT ailesiyle ortak bir çalışma gerçekleştirerek hayata geçirdi. Down sendromlu
Animasyon çizgi fillim projesinde ki temel hedefi eğitim sizin de hakkınız
diyen Dr. Sevgi Düzgün Down sendromlu çocukların eğitimdeki zorluklarını,
toplum içerisindeki var edilen yanlış algıyı ortadan kaldırabilmek 3 ve 6 yaş
aralığındaki çocuklarımızla buluşturup psikolojik algılarına bilinçsizce
yerleştirilmeye çalışılan yanlış algıyı yok edip doğru bir şekilde
yerleştirilmesini sağlaya bilmeyi amaç edindi. Türkiye de bir ilke imza atan,
görsel basında ‘’Bir Sevgi Dokunuşu’’ adlı TV Programı projesiyle zihinsel ve
bedensel engelli bireylerin sorunlarına çözüm temeli Tv programları yapıyor ve
toplumsal olarak bu bilinci önemli bir noktaya taşımaya vesile oldu. Hala bilinçlendirici, duyarlılığı ve
farkındalığı artırmak adına eğitim seminerleri ve konferanslar vermeye devam
ediyor. Engelsiz Haberler gazetesi
kurucularından olan Dr. Sevgi Düzgün yapmış olduğu tüm çalışmalarına gazetede
yer verip okuyucularıyla paylaşıyor. Aynı zamanda Türkiye ‘ nin önemli
dergilerinden olan Ekovitrin Dergisi’nde her ay zihinsel ve bedensel engelli
vatandaşlarımıza karşı bilinçlendirici ve toplumsal duyarlılığı artırmak adına
yazılarını kaleme alıyor. Bir Sevgi Dokunuşu adlı TV Programı projesiyle ilgi
yeni çalışmaları devam ediyor. Kendisine ulaşmak isteyenlerin iş adamı Üzeyir
Polat ile ortaklaşa açtıkları Sevgi Özlem Rehabilitasyon Merkezi’nde bulabileceklerini
veya 0212 597 25 47 numaralı telefondan ulaşabileceklerini söyledi.
► Yaptınız
İşten Bahseder misiniz?
Dr. Sevgi Düzgün:
Bizlerin bakış açısı Down Sendromlu çocuklarımız için en büyük engel. Derdimizi
anlatmak için ‘Ozi’ isminde bir karakter yarattık. Bu karakterin hem
toplumdaki, hem ailedeki yeri konumlandırmaya çalıştık, böylelikle özel durumlu
çocukların neler yaşadığını ve onlara nasıl davranılması gerektiğini
vurgulamaya çalıştık. Amacımız bu karakter aracılığı ile eğlendirerek, görsel
olarak özel durumdaki, Down Sendromlu çocuklarımızı insanlara anlatmak. Bir
şeye nasıl baktığınız çok önemli. Down Sendromuna bakış açımız doğru değil. Bu
çocukların bizden farklı, özel duruma haiz çocuklar olduğunu kabul etmek zorundayız.
Bulunduğumuz bölge özel eğitime tabi
tutulması gereken çocuklarımız konusunda maalesef ki bilinçli değil. Duyarlı ve
bilinçli veli sayısı bir elin parmağını geçmediği için, Down Sendromlu
çocuklarımıza daha iyi yardımcı olabilmek adına öncelikle ailelerini
bilinçlendirme yoluna gittik. Veliler çocuklarının sorunlarını bile anlatmaktan
çekiniyordu. Öncelikle onların zihin yapılarını değiştirdik. Buradan geriye
dönüp bakınca uzun ve yorucu bir yol geldik ama özellikle aileleri
bilinçlendirme konusundaki başarımızı görünce, bu yola değdiğini
söyleyebilirim. Biz toplumsal, bir arada yaşamaya programlı bir toplumuz. Bunu
işimize yansıtmak zorunda hissediyoruz. Kurumumuza çalışmak için başvuran
insanlara sorduğum ilk soru şu oluyor: ‘’Çocukları seviyor musunuz?’’
► Özel
Eğitim Alması Gereken Çocuklarımızın Sorunlarından Bahsettiniz. Çözüm
Önerileriniz Nelerdir?
Dr. Sevgi Düzgün: Toplum
olarak duyarlılığımızı yitirdik, bencil varlıklar olduk. Eşi ile kavga eden
çocuğuna saldırır duruma geldi. Hep bir bahaneleri var. Olan her daim çocuklara
oluyor. Bakış açımızı değiştirmek zorundayız. Duyarlı bir toplum olduğumuzu
tekrar tekrar hatırlamak zorundayız. Kurumumuza gelen hocalardan şunu rica
ediyoruz: Siz çocuklara öğretmeniz gereken bilgileri öğretin. Din kısmı aileye
kalsın. Sapla samanı birbirine karıştırmayalım. Küçücük bedenlere tecavüz
ediliyor, küçücük evlatlar nelere maruz kalıyorlar. Bu bizlerin canını
acıtıyor. Öyleyse önce iyi insan olmayı öğretelim, sonra müfredatta olan
bilgileri verelim. Din sonradan gelecektir zaten. Ama önce iyi insan olmak… Bu
konular ile alakalı dört yıl boyunca canlı yayın yaptım. Birçoğunu da kaleme
aldım. Yaşam evi projesini ilk dillendiren bizler olduk. Eyüp Belediye Başkanı
İsmail Kavuncu’nun kapısını çaldık, o dönemde. Projemizden bahsettik, yer
tesisi ricasında bulunduk. Bir ay sonra projeden men edildik, proje TÜRGEV’e
verildi.
► Bir
Yabancı Gözü ile Edirne Seyahatlerinde Neler Gözlemlediniz?
Dr. Sevgi Düzgün: Türkiye’nin
belirli yerleri vardır. Özgürlük, aydınlık, yenilik kokar. O şehirlerden zarar
gelmeyeceğini bilirsiniz. Edirne’de o şehirlerden birisidir. Bana Esenyurt’ta
mı Edirne’de mi yaşamak istersiniz diye sorsanız gözüm kapalı Edirne derim.
Edirne gibi şehirler bizim umudumuz. İstanbul’da yaşıyoruz ama Edirne’deki
insanlar gibi rahat ve özgür yaşamak isterdim, görüşlerimi rahatça ifade
edebileceğim bir yerde yaşamak isterdim. Edirne’de değerlendirilecek o kadar
çok alan var ki. Uzakta da olsa denizi, yeşillik alanı mevcut.
► Türk
Milliyetçisi Dendiği Zaman Aklınıza Ne Geliyor?
Dr. Sevgi Düzgün: Türklük
emanet bir duygu değildir. Biyolojik bir kavram değildir. Diyarbakır’da ve
Edirne’de yaşayan iki ayrı ailenin ortak acısı, sevinci, mutluluğu, bu
birleştiricilik bizler için Türk Milliyetçiliği demek. Bayrak, vatan, millet
söz konusu olduğunda yüreği titreyen insanlar olarak yetiştik, biz… Biz Türküz
ve etnik siyaset yapmadan bu duyguyu yaşayıp, yaşatmaya devam edeceğiz. Bu bir
sahiplenme duygusu. Ben Türk olduğumu iliklerime kadar hisseden bir insanım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder