2 Mayıs 2018 Çarşamba

Refik Buz: “Selimiye Cami'nin etrafında bir sürü gecekondu yapılanma var. Önce buradaki yapılanmalardan kurtulup, sonrasında buralar otopark yapılmalı. Yemiş kapanı hanının durumu Edirne için tek kelime ile rezalettir. Orasını kapatıp, gerekirse kazı bitmiyorsa bile o kötü görüntüden kurtarmak zorundayız. Hiç değilse maket gibi bir şey yapılabilir. Madem kazı bitmeyecekti, neden başladınız? Koyun maket şeklinde bir sistem, banklar koyun, güvenlik koyun. Orayı mezbelelikten kurtarın. Yabancılardan utanır duruma geldik. Kendi halkımızdan utanır duruma geldik. İnsanlar Edirne’ye bu mezbelelik yakışıyor mu diye soruyorlar. Edirne’ye çağ atlatmak zorundayız. Valilik Belediyeye suç atıyor, Belediye Valiliğe. İki kurum arasında Edirne insanının ömrü geçiyor.”


Refik Buz: “Selimiye Cami'nin etrafında bir sürü gecekondu yapılanma var. Önce buradaki yapılanmalardan kurtulup, sonrasında buralar otopark yapılmalı. Yemiş kapanı hanının durumu Edirne için tek kelime ile rezalettir. Orasını kapatıp, gerekirse kazı bitmiyorsa bile o kötü görüntüden kurtarmak zorundayız. Hiç değilse maket gibi bir şey yapılabilir. Madem kazı bitmeyecekti, neden başladınız? Koyun maket şeklinde bir sistem, banklar koyun, güvenlik koyun. Orayı mezbelelikten kurtarın. Yabancılardan utanır duruma geldik. Kendi halkımızdan utanır duruma geldik. İnsanlar Edirne’ye bu mezbelelik yakışıyor mu diye soruyorlar. Edirne’ye çağ atlatmak zorundayız. Valilik Belediyeye suç atıyor, Belediye Valiliğe. İki kurum arasında Edirne insanının ömrü geçiyor.”
Selimiye Arastası esnafı Refik Buz Edirne'nin bir an önce mezbelelikten kurtulması gerektiğini söylüyor.

·                  Refik Buz, emekli olduktan sonra Selimiye Cami Arasta Çarşısında esnaflığa başladı. 30 yıldır Arasta çarşısında esnaflık yapıyor. İnanç turizmine yönelik, hediyelik eşyaya yönelik malzemeler satarak bu şehre ve turistlere katkıda bulunmaya çalışıyor. Dürüst ve vatanperver, Türk Milliyetçisi kişiliği tanınıyor.

-    30 yıldır esnaflık yapan birisi olarak Edirne’nin sorunları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Refik Buz: Büyük eksiklerimiz var. Evvela Selimiye’nin etrafını açmak zorundayız ve Edirne’nin otopark sorununu çözmek zorundayız. Bu şekilde istediğimiz yere varamayız. Burası buram buram tarih kokuyor. Edirne’nin altyapısı düzeltilse, Selimiye Çarşısı ve Camii’nin etrafı temizlense, düzeltilse Edirne turizmin başkenti olacaktır. Bizim muazzam bir eserimiz var Selimiye Camii adında. Edirne denilince insanın aklına ilk Selimiye Cami geliyor, Selimiye Cami denilince insanın aklına Edirne geliyor.. Ama Edirne’nin ne otoparkı var, ne altyapısı var, ne tuvaleti var. Turistleri kovar gibi bir halimiz var. Edirne esnafı bu şartlarda nasıl para kazanacak? Edirne’de ekonomi nasıl canlanacak? Esnaf arkadaşlarımızın birçoğunun çeki, senedi ve bankaya borçları var. Esnaf arkadaşlarımız mutsuz. Burada yeteri kadar insanı istihdam edemiyoruz. Esnaf arkadaşlarımıza kazandıramıyoruz.
-  Edirne’deki sorunlara dair çözüm önerileriniz nelerdir?
Refik Buz: Selimiye’nin etrafında bir sürü gecekondu
Refik Buz: "Edirne’ye çağ atlatmak zorundayız. Valilik Belediyeye suç atıyor, Belediye Valiliğe. İki kurum arasında Edirne insanının ömrü geçiyor.”
yapılanma var. Önce buradaki yapılanmalardan kurtulup, sonrasında buralar otopark yapılmalı. Yemiş kapanı hanının durumu Edirne için tek kelime ile rezalettir. Orasını kapatıp, gerekirse kazı bitmiyorsa bile o kötü görüntüden kurtarmak zorundayız. Hiç değilse maket gibi bir şey yapılabilir. Madem kazı bitmeyecekti, neden başladınız? Koyun maket şeklinde bir sistem, banklar koyun, güvenlik koyun. Orayı mezbelelikten kurtarın. Yabancılardan utanır duruma geldik. Kendi halkımızdan utanır duruma geldik. İnsanlar Edirne’ye bu mezbelelik yakışıyor mu diye soruyorlar. Selimiye’nin etrafı ortada, Kaleiçin durumu ortada. Kendi kendimize çok kötü reklam yapıyoruz. Önemli olan turistlerin buraya gelip alışveriş yapması… Buraya gelip, alışveriş yapmadıktan sonra, gezmedikten sonra, şu kadar turist geldi, bu kadar turist gitti demenin hiçbir manası yok. Edirne’ye bir giriş kapısı yapılsa, insanlar sınırdan transit geçmezler ve şehre girerler. Bu şekilde Edirne insanı nasıl kazanacak, Edirne’yi nasıl tanıtacağız? Edirne’ye çağ atlatmak zorundayız. Valilik Belediyeye suç atıyor, Belediye Valiliğe. İki kurum arasında Edirne insanının ömrü geçiyor. Bir kurum Sofya’ya, bir kurum Atina’ya bağlı gibi hareket etmemin hiçbir manası yok. İki kurum da Ankara’ya bağlı. Öyleyse oturup, sorunlarını halledip, ortak hareket etmek, istişare etmek zorundalar.
- Milliyetçiliği tarif eder misiniz?
Refik Buz: Orta Asya’dan gelmiş bir milletiz biz. Orta Asya’dan beri devletimizi, milletimizi, bayrağımızı, vatandaşımızı, yaptığımız işi seven insanlarız biz. İşte Türk Milliyetçiliği budur. Türk Milliyetçiliği bir partinin ve ya kurumun tekelinde olacak kadar küçük olduğu değildir. Bütün toplumun, bütün kurumların hayat felsefesidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder