Refik Buz: “Selimiye Cami'nin etrafında bir sürü gecekondu yapılanma
var. Önce buradaki yapılanmalardan kurtulup, sonrasında buralar otopark
yapılmalı. Yemiş kapanı hanının durumu Edirne için tek kelime ile rezalettir.
Orasını kapatıp, gerekirse kazı bitmiyorsa bile o kötü görüntüden kurtarmak
zorundayız. Hiç değilse maket gibi bir şey yapılabilir. Madem kazı
bitmeyecekti, neden başladınız? Koyun maket şeklinde bir sistem, banklar koyun,
güvenlik koyun. Orayı mezbelelikten kurtarın. Yabancılardan utanır duruma
geldik. Kendi halkımızdan utanır duruma geldik. İnsanlar Edirne’ye bu
mezbelelik yakışıyor mu diye soruyorlar. Edirne’ye çağ atlatmak zorundayız.
Valilik Belediyeye suç atıyor, Belediye Valiliğe. İki kurum arasında Edirne
insanının ömrü geçiyor.”
Selimiye Arastası esnafı Refik Buz Edirne'nin bir an önce mezbelelikten kurtulması gerektiğini söylüyor.
·
Refik Buz, emekli olduktan sonra
Selimiye Cami Arasta Çarşısında esnaflığa başladı. 30 yıldır Arasta çarşısında
esnaflık yapıyor. İnanç turizmine yönelik, hediyelik eşyaya yönelik malzemeler
satarak bu şehre ve turistlere katkıda bulunmaya çalışıyor. Dürüst ve
vatanperver, Türk Milliyetçisi kişiliği tanınıyor.
- 30 yıldır esnaflık
yapan birisi olarak Edirne’nin sorunları hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Refik Buz: Büyük eksiklerimiz var. Evvela Selimiye’nin etrafını açmak
zorundayız ve Edirne’nin otopark sorununu çözmek zorundayız. Bu şekilde
istediğimiz yere varamayız. Burası buram buram tarih kokuyor. Edirne’nin
altyapısı düzeltilse, Selimiye Çarşısı ve Camii’nin etrafı temizlense,
düzeltilse Edirne turizmin başkenti olacaktır. Bizim muazzam bir eserimiz var Selimiye
Camii adında. Edirne denilince insanın aklına ilk Selimiye Cami geliyor,
Selimiye Cami denilince insanın aklına Edirne geliyor.. Ama Edirne’nin ne
otoparkı var, ne altyapısı var, ne tuvaleti var. Turistleri kovar gibi bir
halimiz var. Edirne esnafı bu şartlarda nasıl para kazanacak? Edirne’de ekonomi
nasıl canlanacak? Esnaf arkadaşlarımızın birçoğunun çeki, senedi ve bankaya
borçları var. Esnaf arkadaşlarımız mutsuz. Burada yeteri kadar insanı istihdam
edemiyoruz. Esnaf arkadaşlarımıza kazandıramıyoruz.
- Edirne’deki sorunlara
dair çözüm önerileriniz nelerdir?
Refik Buz: Selimiye’nin etrafında bir sürü gecekondu
yapılanma var.
Önce buradaki yapılanmalardan kurtulup, sonrasında buralar otopark yapılmalı.
Yemiş kapanı hanının durumu Edirne için tek kelime ile rezalettir. Orasını
kapatıp, gerekirse kazı bitmiyorsa bile o kötü görüntüden kurtarmak zorundayız.
Hiç değilse maket gibi bir şey yapılabilir. Madem kazı bitmeyecekti, neden başladınız?
Koyun maket şeklinde bir sistem, banklar koyun, güvenlik koyun. Orayı
mezbelelikten kurtarın. Yabancılardan utanır duruma geldik. Kendi halkımızdan
utanır duruma geldik. İnsanlar Edirne’ye bu mezbelelik yakışıyor mu diye
soruyorlar. Selimiye’nin etrafı ortada, Kaleiçin durumu ortada. Kendi kendimize
çok kötü reklam yapıyoruz. Önemli olan turistlerin buraya gelip alışveriş
yapması… Buraya gelip, alışveriş yapmadıktan sonra, gezmedikten sonra, şu kadar
turist geldi, bu kadar turist gitti demenin hiçbir manası yok. Edirne’ye bir
giriş kapısı yapılsa, insanlar sınırdan transit geçmezler ve şehre girerler. Bu
şekilde Edirne insanı nasıl kazanacak, Edirne’yi nasıl tanıtacağız? Edirne’ye
çağ atlatmak zorundayız. Valilik Belediyeye suç atıyor, Belediye Valiliğe. İki kurum
arasında Edirne insanının ömrü geçiyor. Bir kurum Sofya’ya, bir kurum Atina’ya
bağlı gibi hareket etmemin hiçbir manası yok. İki kurum da Ankara’ya bağlı.
Öyleyse oturup, sorunlarını halledip, ortak hareket etmek, istişare etmek
zorundalar.
Refik Buz: "Edirne’ye çağ atlatmak zorundayız. Valilik Belediyeye suç atıyor, Belediye Valiliğe. İki kurum arasında Edirne insanının ömrü geçiyor.” |
- Milliyetçiliği tarif
eder misiniz?
Refik Buz: Orta Asya’dan gelmiş bir milletiz biz. Orta Asya’dan beri
devletimizi, milletimizi, bayrağımızı, vatandaşımızı, yaptığımız işi seven
insanlarız biz. İşte Türk Milliyetçiliği budur. Türk Milliyetçiliği bir
partinin ve ya kurumun tekelinde olacak kadar küçük olduğu değildir. Bütün
toplumun, bütün kurumların hayat felsefesidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder