Sami Arda: "Nereye baksak tarihi eser gördüğümüz, tarihi
eserlerin fışkırdığı bir şehirde yaşıyor olmak bir Türk Milliyetçisi olarak
bizleri Edirne için çalışmaya motive ediyor."
Sami Arda, 1994 yılından beri Edirne’de ticaretle uğraşıyorum. Arda Gıda Şirketi olarak gıda toptancılığı yapmaktayım. Evliyim, iki erkek çocuk babasıyım. 1992 yılından buyana sivil toplum örgütlerinde çeşitli görevlerde bulundum.
ü 24 Yıldır Edirne’de yaşayan
birisi olarak Edirne’yi tarihi, kültürel, turistik açıdan değerlendirir
misiniz?
Sami Arda:
Edirne sadece Türkiye’nin en güzel şehirlerinden değil, dünyanın sayılı en
güzel şehirlerinden. Yıllarca Osmanlı’ya başkentlik etmiş, Fatih Sultan
Mehmet’in doğduğu, muazzam bir şehir burası. Burada yaşıyor olmaktan çok
mutluyum. Nereye baksak tarihi eser gördüğümüz, tarihi eserlerin fışkırdığı bir
şehirde yaşıyor olmak bir Türk Milliyetçisi olarak bizleri Edirne için
çalışmaya motive ediyor. Edirne insanı Edirne’ye daha fazla sahip çıkmak
zorunda… Bunun da yolu Edirne için daha çok çalışmaktan geçiyor. Bana göre
Edirne insanı çalışmayı fazla sevmiyor. Edirne turizm açısından çok kıymetli
bir yerde duruyor. Edirne dendiğinde Kırkpınar, Selimiye ve Ciğer akla geliyor.
Bu üç kıymetli değere değerler katmak, bunlar dışında da yapılacak çalışmalar
ile Edirne’ye insan çekmek zorundayız. Edirne’de belediye açısından çok ciddi
sıkıntılar görmekteyim. Ulaşım, altyapı gibi sıkıntılar var. Bunlar
çözülmeyecek sıkıntılar değil. Kaleiçi semtimiz Edirne için büyük bir değerdir.
Orada ciddi bir çarpık kentleşme, düzensizlik ve kaos hakim. Kaleiçi semtini
tarihi evler haricinde yıkıp, tekrar yapmak, tarihi evleri de tekrar restore
etmek gerekiyor. Oradaki düzensizlik ortadan kalkarsa, tarihi evler restore
edilirse, bahsettiğimiz kaos son bulur ve Edirne Kaleiçi semti Edirne’nin
gözbebeği olur, turistik açıdan da çok iyi noktalara geliriz. En büyük
sorunlardan birisi de 25 Kasım Stadyumu’nun arkasından çıkan ve Saray Otel’e
bağlanan yolun üzerinde bulunan iki tarihi ev. Vakıflar bunları neden onarmıyor?
Bu evler orada trafiğe ve yaya yoluna
açık bir yerde kırık-dökük duruyor. Bu evler insanların üstüne yıkılsa,
hesabını nasıl veririz? Yetkililer nasıl verirler? Başta Vakıflar Kurulu ve
diğer kurumlar bu işe el atmak zorunda. Edirne’de her yer çöp içerisinde.
Mesire yerine gidiyorsunuz çöplerden oturmaya yer bulamıyorsunuz. Belediyeyi bu
konuda daha iyi çalışmaya çağırıyorum. Sadece belediye ile de yetmez, halkımız
bu konuda bilinçli olmak zorunda.
ü Edirne’ye yeteri kadar turist
geliyor mu?
Sami Arda: Bu
anlattığım sorunlar haricinde otopark sorunu, tuvalet sorunu gibi sorunlar da
çözülürse turistik açıdan Edirne çok daha iyi konuma gelecektir. Tarihi
eserlerde de iyiden iyiye sorunlar çıkmaya başladı. Şükrü Paşa Anıtı yıllar
evvel yenilendi ama bugün yıkılmaya yüz tutan, kötü görüntü veren yerlere
sahip. Bu soruna da el atmak zorunda, yetkililer. Tabii ki bu sorunlar
çözülebilir. Bu hususlarda bir araya gelecek işin ehli insanlar tarafından bir
konsey kurulup, çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Bu ekipte çevre mühendisleri,
mimarlar, mühendisler, Belediye Meclisi Üyeleri, Ankara’dan yürütme hakkına
sahip bürokratlar yer almalı diye düşünmekteyim. Edirne’de otopark sorunu bile
çözülmezse neden buraya daha fazla turist gelsin? Edirne’nin daha iyi tanıtımını
yapmak zorundayız, tarihi eserlerimizin tınıtımını daha iyi yapmalıyız.
İnsanlar buraya ciğer yemeye geliyorlar. Günübirlik seyahatler dışında insanlar
buraya gelmiyor. İnsanları Sağlık Müzesine götürelim, düzenli tertipli,
Selimiye başta olmak üzere diğer camiler için de aynı şey geçerli. Başka bir
alternatifimiz yok. İnsanları atıl durumda kalmış Şükrü Paşa Anıtına, Hıdırlık
Tabyasına göğsümüzü gere gere nasıl götürelim? Selimiye şehrimizin gözbebeği,
düzenli tertipli diyoruz ama onun bile alt tarafında Yemişçi Kapanı Hanı kazısı
yapıldı. Yıllardır bekliyoruz ki kazı tamamlansın. Edirne oradaki kötü
görüntüyü hak etmiyor ve Edirne’ye gelip, camilerimize hayran olan insanlar
emin olunuz ki bizi ayıplıyorlar; değerlerimize sahip çıkmadığımız için…
Edirne’de Selimiye Camii önünde Fatih Sultan Mehmet Han’ın heykeli ve hemen
yanında da Edirne yazısı var. Bunun önünde insanlar milyonlarca kez fotoğraf
çekilmişler. Peki soruyorum size: Edirne’de başka fotoğraf çekilecek,
turistlerin ilgisini fotoğraflama manasında çekecek neresi var?
ü Türk Milliyetçiliğini bize
tanımlarmısınız?
Sami Arda: Türk
Milliyetçileri vatan, millet ve bayrak için canını vermeye hazır insanlardır.
Bir Türkün üzüntüsü ile üzülüyorsak, sevinci ile seviniyorsak, havada uçan
kendi uçağımızla, tarlada kendi ürettiğimiz traktörümüzle, terör mücadelesi
veya tatbikatlarda kullandığımız kendi ürettiğimiz silahımızla, milyonlarca
işçinin çalıştığı teknolojisini yaptığımız kendi fabrikalarımızla gurur
duyuyorsak, tarihimize ve tarihi eserlerimize sahip çıkıyorsak ve bunları
yapmak için var gücümüzle çalışıyorsak, bunların yapılması için vergimizi
ödüyorsak biz Türk Milliyetçisiyiz demektir. Bu Türk Milleti sevgisidir, Türk
Milliyetçiliği. Rengini şehit kanından alan al yıldızlı bayrağımızı başımızın
üzerinde taşımak bizim gözümüzde Türk Milliyetçiliğidir. Türk Milliyetçiliği
bizim gözümüzde Atatürk’ün çizdiği yoldur. Türk milleti bölünmez, kutsal bir
bütündür. Hangi partiden olursa olsun veya partisiz bulunsun, her vatandaşın
refahını, hürriyetini, şerefini korumayı ve sağlamayı bu milletin bir ferdi
olarak namus borcu saymaktayız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder