30 Mayıs 2018 Çarşamba

Sami Arda: "Nereye baksak tarihi eser gördüğümüz, tarihi eserlerin fışkırdığı bir şehirde yaşıyor olmak bir Türk Milliyetçisi olarak bizleri Edirne için çalışmaya motive ediyor."

Sami Arda: "Nereye baksak tarihi eser gördüğümüz, tarihi eserlerin fışkırdığı bir şehirde yaşıyor olmak bir Türk Milliyetçisi olarak bizleri Edirne için çalışmaya motive ediyor."

Sami Arda, 1994 yılından beri Edirne’de ticaretle uğraşıyorum. Arda Gıda Şirketi olarak gıda toptancılığı yapmaktayım. Evliyim, iki erkek çocuk babasıyım. 1992 yılından buyana sivil toplum örgütlerinde çeşitli görevlerde bulundum.

ü  24 Yıldır Edirne’de yaşayan birisi olarak Edirne’yi tarihi, kültürel, turistik açıdan değerlendirir misiniz?
Sami Arda: Edirne sadece Türkiye’nin en güzel şehirlerinden değil, dünyanın sayılı en güzel şehirlerinden. Yıllarca Osmanlı’ya başkentlik etmiş, Fatih Sultan Mehmet’in doğduğu, muazzam bir şehir burası. Burada yaşıyor olmaktan çok mutluyum. Nereye baksak tarihi eser gördüğümüz, tarihi eserlerin fışkırdığı bir şehirde yaşıyor olmak bir Türk Milliyetçisi olarak bizleri Edirne için çalışmaya motive ediyor. Edirne insanı Edirne’ye daha fazla sahip çıkmak zorunda… Bunun da yolu Edirne için daha çok çalışmaktan geçiyor. Bana göre Edirne insanı çalışmayı fazla sevmiyor. Edirne turizm açısından çok kıymetli bir yerde duruyor. Edirne dendiğinde Kırkpınar, Selimiye ve Ciğer akla geliyor. Bu üç kıymetli değere değerler katmak, bunlar dışında da yapılacak çalışmalar ile Edirne’ye insan çekmek zorundayız. Edirne’de belediye açısından çok ciddi sıkıntılar görmekteyim. Ulaşım, altyapı gibi sıkıntılar var. Bunlar çözülmeyecek sıkıntılar değil. Kaleiçi semtimiz Edirne için büyük bir değerdir. Orada ciddi bir çarpık kentleşme, düzensizlik ve kaos hakim. Kaleiçi semtini tarihi evler haricinde yıkıp, tekrar yapmak, tarihi evleri de tekrar restore etmek gerekiyor. Oradaki düzensizlik ortadan kalkarsa, tarihi evler restore edilirse, bahsettiğimiz kaos son bulur ve Edirne Kaleiçi semti Edirne’nin gözbebeği olur, turistik açıdan da çok iyi noktalara geliriz. En büyük sorunlardan birisi de 25 Kasım Stadyumu’nun arkasından çıkan ve Saray Otel’e bağlanan yolun üzerinde bulunan iki tarihi ev. Vakıflar bunları neden onarmıyor? Bu evler  orada trafiğe ve yaya yoluna açık bir yerde kırık-dökük duruyor. Bu evler insanların üstüne yıkılsa, hesabını nasıl veririz? Yetkililer nasıl verirler? Başta Vakıflar Kurulu ve diğer kurumlar bu işe el atmak zorunda. Edirne’de her yer çöp içerisinde. Mesire yerine gidiyorsunuz çöplerden oturmaya yer bulamıyorsunuz. Belediyeyi bu konuda daha iyi çalışmaya çağırıyorum. Sadece belediye ile de yetmez, halkımız bu konuda bilinçli olmak zorunda.
ü  Edirne’ye yeteri kadar turist geliyor mu?
Sami Arda: Bu anlattığım sorunlar haricinde otopark sorunu, tuvalet sorunu gibi sorunlar da çözülürse turistik açıdan Edirne çok daha iyi konuma gelecektir. Tarihi eserlerde de iyiden iyiye sorunlar çıkmaya başladı. Şükrü Paşa Anıtı yıllar evvel yenilendi ama bugün yıkılmaya yüz tutan, kötü görüntü veren yerlere sahip. Bu soruna da el atmak zorunda, yetkililer. Tabii ki bu sorunlar çözülebilir. Bu hususlarda bir araya gelecek işin ehli insanlar tarafından bir konsey kurulup, çözülmesi gerektiğine inanıyorum. Bu ekipte çevre mühendisleri, mimarlar, mühendisler, Belediye Meclisi Üyeleri, Ankara’dan yürütme hakkına sahip bürokratlar yer almalı diye düşünmekteyim. Edirne’de otopark sorunu bile çözülmezse neden buraya daha fazla turist gelsin? Edirne’nin daha iyi tanıtımını yapmak zorundayız, tarihi eserlerimizin tınıtımını daha iyi yapmalıyız. İnsanlar buraya ciğer yemeye geliyorlar. Günübirlik seyahatler dışında insanlar buraya gelmiyor. İnsanları Sağlık Müzesine götürelim, düzenli tertipli, Selimiye başta olmak üzere diğer camiler için de aynı şey geçerli. Başka bir alternatifimiz yok. İnsanları atıl durumda kalmış Şükrü Paşa Anıtına, Hıdırlık Tabyasına göğsümüzü gere gere nasıl götürelim? Selimiye şehrimizin gözbebeği, düzenli tertipli diyoruz ama onun bile alt tarafında Yemişçi Kapanı Hanı kazısı yapıldı. Yıllardır bekliyoruz ki kazı tamamlansın. Edirne oradaki kötü görüntüyü hak etmiyor ve Edirne’ye gelip, camilerimize hayran olan insanlar emin olunuz ki bizi ayıplıyorlar; değerlerimize sahip çıkmadığımız için… Edirne’de Selimiye Camii önünde Fatih Sultan Mehmet Han’ın heykeli ve hemen yanında da Edirne yazısı var. Bunun önünde insanlar milyonlarca kez fotoğraf çekilmişler. Peki soruyorum size: Edirne’de başka fotoğraf çekilecek, turistlerin ilgisini fotoğraflama manasında çekecek neresi var?
ü  Türk Milliyetçiliğini bize tanımlarmısınız?
Sami Arda: Türk Milliyetçileri vatan, millet ve bayrak için canını vermeye hazır insanlardır. Bir Türkün üzüntüsü ile üzülüyorsak, sevinci ile seviniyorsak, havada uçan kendi uçağımızla, tarlada kendi ürettiğimiz traktörümüzle, terör mücadelesi veya tatbikatlarda kullandığımız kendi ürettiğimiz silahımızla, milyonlarca işçinin çalıştığı teknolojisini yaptığımız kendi fabrikalarımızla gurur duyuyorsak, tarihimize ve tarihi eserlerimize sahip çıkıyorsak ve bunları yapmak için var gücümüzle çalışıyorsak, bunların yapılması için vergimizi ödüyorsak biz Türk Milliyetçisiyiz demektir. Bu Türk Milleti sevgisidir, Türk Milliyetçiliği. Rengini şehit kanından alan al yıldızlı bayrağımızı başımızın üzerinde taşımak bizim gözümüzde Türk Milliyetçiliğidir. Türk Milliyetçiliği bizim gözümüzde Atatürk’ün çizdiği yoldur. Türk milleti bölünmez, kutsal bir bütündür. Hangi partiden olursa olsun veya partisiz bulunsun, her vatandaşın refahını, hürriyetini, şerefini korumayı ve sağlamayı bu milletin bir ferdi olarak namus borcu saymaktayız.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder