Ruşen Terlemez: “Edirne bir doğa harikası, çok güzel bir şehir. Çünkü doğallığını kaybetmemiş. Ama daha güzel olmak zorunda… Bunun da yolu Belediyecilik hizmetlerinin daha doğru yapılmasından geçiyor.”
·
Ruşen Terlemez, Edirne
Uzunköprü’de doğumlu. İlk ve Orta Okulu burada bitirdikten sonra Ankara’ya
gitti, Ankara Sağlık Kolejini bitirdikten sonra Hacettepe Narkoz Teknisyenliği
bölümünü bitirdi. İstanbul Samatya Hastanesi’nde Narkoz Teknisyeni olarak
çalışırken, İstanbul Üniversitesi Psikoloji bölümünü bitirdi. 9 yıl Narkoz
Teknisyenliği yaptı. Ayrıca Edirne Sosyal Sigortalar Hastanesinin Kurucu Narkoz
Teknisyeni unvanına da sahip. 11 yıl da lise öğretmenliği yapıp emekli oldu.
Emekli olduktan sonra Edirne’deki ilk güzellik salonunu açtı. Aynı zamanda güzellik
salonunda verdiğim dersler ile yüzlerce kişinin Güzellik Uzmanı olmasını
sağladı, kursiyerler aldıkları resmi sertifika ve belgeler ile kendilerini
geliştirmek suretiyle sektöre yerlerini aldılar. Yani kadınların istihdam
edilmesine doğrudan bir katkı sağlamış oldu. “Güzellik dediğin doğal olmaktır o
da tabiatın ta kendisidir. 30 küsur senedir insanlara bunu aşılamaya
çalışıyorum.” diyor.
ü Edirne güzellik açısından ne
durumda? Değerlendir misiniz? Çözüm önerileriniz var mı?
Ruşen Terlemez:
Edirne bir doğa harikası, çok güzel bir şehir. Çünkü doğallığını kaybetmemiş.
Ama daha güzel olmak zorunda… Bunun da yolu Belediyecilik hizmetlerinin daha
doğru yapılmasından geçiyor. Belediye Başkanına sesleniyorum, parkla, bağ-bahçe
ile uğraşacağına Edirne’nin güzelleştirilmesi gereken yönlerinin peşine düşsün.
Edirne turizm ve kültür şehridir. Bu konuda Edirne’ye güzellikler katılmak
zorunda. Edirne bir Avrupa şehridir. Saraçlarda turistlerin kullanabileceği bir
tuvalet bile yok. Ben bir esnaf olarak söylüyorum, belediye hijyene önem
vermiyorlar. Zabıtalar başka başka işlerle uğraşacaklarına hijyen konusuna önem
vermeliler. Kadınlar daha fazla istihdam edilmeli bu şehirde, belediyelerde
daha aktif rol olmalı, daha çok kadın çalışmalı. Kadınlar bu şehre bir düzen,
bir güzellik katacaktır, emin olun. Kadınlarımız kendilerine kurulan emek
pazarında, el emeği göz nuru eserlerini bize sunuyorlar, para kazanıyorlar.
Neden bunların yurtdışında Bulgaristan ve Yunanistan’da tanıtımı, pazarlanması
ve satışı yapılmasın? Yabancı para bazında bu emekler değerlendirilirse
kadınlarımız da daha çok kazanacak, böylelikle Edirne kazanacak. Selimiye’nin
arkasını kazdılar, Yemişçi Kapanı Hanını ortaya çıkartacağız diye, ama öyle
kaldı. Önünde Koca Sinan, Arkasında Selimiye Camii gibi muhteşem bir güzellik,
arada inşaatı durmuş bir han. Ama öylesine izbe hale gelmiş ki şehrimizin
estetik ruhunu emiyor. Edirne bu kötü görüntüleri hak etmiyor. Bir an önce bir
şeyler yapılmalı. Üzerini camla örtebilirler, düzenleyebilirler. Ama Edirne’nin
güzelliğine zarar veriyor oradaki durum. İnsanlar buraya geldikleri zaman
körlemesine gezmemeli. Daha fazla tanıtımını yapmak zorundayız bu şehrin, daha
fazla tanıtım acentesi kurmak ve bunları düzenli bir şekilde yapmak zorundayız.
Edirne’de yaşamaktan büyük mutluluk duyuyorum. Böylesine güzel bir şehre daha
fazla güzellik katmak zorundayız. O yüzden kadınlar özellikle belediyecilik
konusunda daha fazla ön plana çıkartılmalı. Böylelikle bu şehir daha güzel,
daha tertipli bir şehir olacaktır. Kadınlar Türkiye’de daha fazla ön planda
olmalı, Edirne gibi bir şehir de buna öncülük etmeli.
ben bu kadını tanıyorum yıllar önce köylerde kellik ilacı satıp köylüyü zarara soktu ve ben bunu nazmi metinle haber yaotım atv ve tek rumelide yağmurca köyü küçük danişment muhacır kadıköylülere sorun
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilRöportajını yayınladıktan sonra kişilik ve çalışma yapısını öğrendik. Edirne'de herkes bu kadından illallah etmiş. Bütün çarşı esnafı yaka silkiyor. Birde terbiyesizin teki.
YanıtlaSilEsnaflıkla alakası yok insanları kandırıyor. Sıkıntılı uzak durulması gerek. Ve yerel gazeteden reklamının yapılmamasını istiyorum.
YanıtlaSil